Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2006/12708 Esas 2007/1384 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/12708
Karar No: 2007/1384
Karar Tarihi: 14.2.2007

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2006/12708 Esas 2007/1384 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2006/12708 E.  ,  2007/1384 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : TUTAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 21/06/2005
    NUMARASI : 2005/4-51

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı Hazine, dava konusu  ve  sayılı parsellere revizyon gören vergi kaydının miktarıyla geçerli bulunduğunu ileri sürerek miktar fazlasının iptal ve tescilini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın Dairece bozulmasından sonra mahkemece, bozma ilamının taraflara tebliğine rağmen davanın süresinde yenilenmediğinden bahisle açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Karar, Hazine tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi M... A... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
                                             -KARAR-
    Dava, kayıt miktar fazlasının iptaliyle Hazine adına tescili isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, yerel mahkemece verilen  4.2.2003  tarih, 43-11 sayılı kararın Dairece bozulması üzerine, bozma ilamının son olarak  taraflardan Abdurrahman Sayan’a  4.1.2005’de tebliğ edildiği, karar düzeltme süresinin geçmesi beklenmeden  12.1.2005  günü dosya res’en ele alınarak, yenilenmediğinden bahisle HUMK.’nun  409. maddesi uyarınca işlemden kaldırıldığı,  21.6.2005  tarihinde de aynı yasanın  409/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmektedir.
    Bilindiği üzere ; HUMK.’nun  429/2. maddesi, bozma üzerine davaya bakacak olan mahkemenin, 434. maddeye göre peşin alınmış gideri kullanarak kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra bozma ilamına uyulup uyulmama konusunda bir karar vermesi gerektiği şeklinde düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemeden anlaşılacağı üzere, kararın temyizi sırasında mahkemenin tebliğ ve bildirme giderleri dahil tüm giderleri belirleyip peşinen temyiz edenden alması, giderin eksik karşılanması halinde  434. maddenin üçüncü fıkrası uyarınca tamamlatılması yoluna gidilmesi gerekeceği açıktır.
    Hal böyle olunca, yukarıda değinilen usul kuralları gözetilmek suretiyle işlem yapılması yerine, taraflar duruşmaya çağrılmaksızın dosya re’sen ele alınarak yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir. Hazinenin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.’nun  428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.2.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.