Taraflar arasında görülen davada; Davacı,kayden maliki olduğu .. parsel sayılı taşınmaza, davalılar R..ve A.. tarafından toprak yığılmak ve beton yapı yapılmak,davalı Belediyece de yol yapılmak suretiyle müdahale edildiğini ileri sürüp,el atmanın önlenmesi ve yıkım istemiştir. Davalılardan Belediye,dava konusu yerle ilgili 3194 s.y.nın 18.maddesi uyarınca karar alındığını,buna göre taşınmazların yola terk edileceğinin nazara alınmasını istemiştir.Diğer davalılar da, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece,değer tespit edilerek,HUMK’nun 8.md.si gereğince görevsizlik kararı verilmiştir. Karar,davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi raporu okundu,düşüncesi alındı.Dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, çaplı yere elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir. Mahkemece,görev nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden;çekişme konusu .. parsel sayılı taşınmazın davacıya, komşu .ve ..parsellerin ise davalılar Recep ve A. ait olduğu,çekişme konusu . parsel sayılı taşınmazda davalıların kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir haklarının bulunmadığı ve davalı belediyenin krokisinde (A) ile gösterilen bölüme parke döşemek,(C) ile gösterilen kısma ise toprak dökmek suretiyle ve (B) ile gösterilen bölüme ise diğer davalıların haklı ve geçerli nedenleri bulunmaksızın elattıkları görülmektedir. 492 Sayılı Harçlar Yasasının 16. maddesi ve 4.3.1953 tarih,10/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca elatmanın önlenmesi ve yıkım istekli davalarda dava değerinin her ikisinin kıymetinin toplamından ibaret olacağı tartışmasızdır. Mahkemece,yapılan keşif neticesinde yıkım istenilen parkelerin değeri ve toprağın kaldırılmasına yönelik değer dikkate alınmaksızın sadece elatılan yerin zemin değeri gözetilmek suretiyle mahkemenin görevsiz olduğu kabul edilmiştir.Anılan kabul tarzının usul ve yasaya uygun olduğu söylenemez. Görev kamu düzeniyle ilgili olup,davanın her aşamasında,mahkemece res"en gözetilmesi gereken bir usul kuralıdır. Hal böyle olunca,tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delillerin toplanması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması,ondan sonra bir hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Davacının temyiz itirazı yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K."nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,12.2.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.