Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/18899
Karar No: 2016/16872
Karar Tarihi: 22.12.2016

Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/18899 Esas 2016/16872 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Suriye uyruklu bir şahıs, müştekilerin yazlık evinde bulunan ziynet eşyası, para ve cep telefonu hırsızlığından dolayı soruşturma sonucunda iddianame düzenlenmiştir. Ancak, şüphelinin adına kayıtlı olan cep telefonunun aslında başkası tarafından kullanıldığı tespit edilmiştir. İddianame düzenlemesi usul ve yasaya aykırı olduğu için iddianame iadesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 174. maddesi ve 309. maddesi.
13. Ceza Dairesi         2016/18899 E.  ,  2016/16872 K.

    "İçtihat Metni"

    Hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda... Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 29/03/2016 tarihli ve 2014/1591 soruşturma, 2016/357 esas, 2016/357 sayılı iddianamenin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 174. maddesine uygun bulunmadığından bahisle iadesine dair... Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2016 tarihli ve 2016/353 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin ... Ağır Ceza Mahkemesinin 26/04/2016 tarihli ve 2016/530 değişik iş sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 29.10.2016 gün ve 94660652-105-54-7988-2016-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 18.11.2016 gün ve 2016/386660 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,

    MEZKUR İHBARNAMEDE;
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanun’un 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hâllerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, anılan maddenin 174/1-b maddesinde ise “Suçun sübûtuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan” düzenlenen iddianamenin iadesine karar verileceğinin belirtildiği; dosya kapsamına göre, müştekilerin yazlık evine girilerek ziynet eşyası,bir miktar para ve bir adet cep telefonunun hırsızlanmasından ibaret somut olayda, suça konu cep telefonunun olay sonrasında ilk kez kullanıldığı gsm hattının şüpheli adına kayıtlı olduğu gerekçesiyle adıgeçen Suriye uyruklu şüpheli hakkında iddianame düzenlenmiş ise de; soruşturma dosyasında şüpheli hakkındaki delilin bahse konu gsm hattının kayden sahibi olarak görünmesi ile birlikte dosya arasında 29/12/2014 tarihli tutanak olduğu, ülkemizde bu tip dolandırıcılık olaylarının yoğun bir şekilde yaşandığı, bu tür olaylarda özellikle başkalarına ait gsm hatlarının kullanıldığı ve gsm bayilerinde başkalarının rıza ve bilgisi olmasızın abonelik sözleşmesi düzenlenmesinin olağan hale geldiği, nitekim hatta ilişkin abonelik sözleşmesinde şüpheliye atfen atılı imzanın Türkçe olarak atıldığı, abonelik sözleşmesinde bildirilen adreste şüphelinin hiç ikamet etmediğinin tespit edildiği de nazara alındığında, şüphelinin adına kayıtlı hatta ilişkin arama kayıtlarının getirtilerek gerçekte hattın kimin tarafından kullanıldığının tespiti ile şüphelinin savunmasının alınmasının suçun sübutuna mutlak etki eden delil niteliğinde olduğu gözetilmeksizin, itirazın reddine yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.

    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    Yeni Türk Ceza Adalet Sisteminde benimsenen, "Kişilerin Lekelenmeme Hakkı" ile "Eksiksiz Soruşturma ve Tek Celsede Duruşma" prensipleri uyarınca, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcılarının makul sürede bütün delilleri toplamaları, sadece mahkumiyetle sonuçlanacağını değerlendirdikleri hususları dava konusu yapmaları, beraatle sonuçlanacağını değerlendirdikleri eylemleri dava konusu yapmamaları, yani bir nev"i filtre görevi yapmaları gerekir.
    Bu prensiplerin hayata geçirilebilmesi için mevzuatımızda ilk defa, 5271 sayılı CMK"nın 160/2. maddesi hükmü ile; soruşturma evresinde Cumhuriyet Savcılarına şüphelinin lehine olan delilleri (de) toplama ve şüphelinin haklarını koruma yükümlülüğü getirilmiş, ayrıca; 170 ve 174. madde hükümleri ile de, iddianamenin iadesi kurumuna yer verilmiştir.
    Soruşturma evresi uzun sürebilir. Ancak, kovuşturma evresinin yeni bir delil toplanmasına gerek kalmadan ve bir iki celsede bitirilmesi hedeflenmiştir.
    Nihayet, 5271 sayılı CMK"nın 174. maddesinin 1. fıkrasının b) bendi hükmüne göre de "Suçun sübutuna etki edeceği muhakkak olan bir delil toplanmadan" hazırlanan iddianamenin iade edilmesi gerekir.
    Somut olayda, müştekilerin yazlık olarak kullandıkları evden çalınan eşyalar arasında bulunan cep telefonunun olay sonrasında ilk kez kullanıldığı gsm hattının şüpheli adına kayıtlı olduğu gerekçesiyle adı geçen Suriye uyruklu şüpheli hakkında iddianame düzenlenmiş ise de; soruşturma dosyasında şüpheli hakkındaki delilin bahse konu gsm hattının kayden sahibi olarak görünmesi ile birlikte dosya arasında 29/12/2014 tarihli tutanak olduğu, ülkemizde bu tip dolandırıcılık olaylarının yoğun bir şekilde yaşandığı, bu tür olaylarda özellikle başkalarına ait gsm hatlarının kullanıldığı ve gsm bayilerinde başkalarının rıza ve bilgisi olmasızın abonelik sözleşmesi düzenlenmesinin olağan hale geldiği, nitekim hatta ilişkin abonelik sözleşmesinde şüpheliye atfen atılı imzanın Türkçe olarak atıldığı, abonelik sözleşmesinde bildirilen adreste şüphelinin hiç ikamet etmediğinin tespit edildiği de nazara alındığında, şüphelinin adına kayıtlı hatta ilişkin arama kayıtlarının getirtilerek gerçekte hattın kimin tarafından kullanıldığının tespiti ile şüphelinin savunmasının alınması gerektiği gözetilmeden iddianame düzenlemesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu gerekçeler dikkate alındığında, Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbar yazısı incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmüş olduğundan kabulü ile ... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 26/04/2016 tarihli ve 2016/530 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 22/12/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi