15. Ceza Dairesi 2017/15088 E. , 2017/9160 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, dolandırıcılık
HÜKÜM : 1- Katılanlar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."e yönelik eylemleri nedeniyle TCK"nın 158/2, 158/1, 52/2 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet (Katılan sayısınca ayrı ayrı 10"ar kez)
2- Katılanlar ..., ..., ..., ..., ...,..., ..., ..., ... ve ..."a yönelik eylemleri nedeniyle TCK"nın 157/1, 52/2 ve 53/1-2-3. Maddeleri gereğince mahkumiyet (Katılan sayısınca ayrı ayrı 10"ar kez)
Sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve dolandırıcılık suçlarından mahkumiyetlerine ilişkin hükümler sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Baba-oğul olan sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket etmek suretiyle, katılanları işe yerleştirecekleri vaadiyle aldatarak haksız menfaat temin ettikleri iddia edilen olaylarda;
a- Sanıkların katılanlar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."a yönelik eylemleri nedeniyle kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Sanıkların, katılanlara MİT müsteşarı ile Cumhurbaşkanının eşi ve oğlunu tanıdıklarını, bu kişilerle samimi olduklarını, bu yakınlıklarını kullanarak kendilerini herhangi bir sınava tabi olmaksızın Ulaştırma Bakanlığı"nda memur olarak işe yerleştirebileceklerini beyan etmek suretiyle katılanlardan değişik miktarlarda paralar aldıkları anlaşılmakla; sanıkların eylemlerinin TCK"nın 158/2. maddesinde düzenlenen “kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle dolandırıcılık” suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanıkların ayrıca eylemlerini gerçekleştirirken inandırıcılık sağlamak amacıyla katılanlar ..., ..., ..., ..., ... ve ..."a, kamu kurumu olan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı"nın maddi varlığı sayılan, “personel göreve başlama işlemleri” ve “personel yerleştirme talep formu” başlıklı, antetli ve mühürlü belgeler de vermiş olmaları karşısında, sanıkların adı geçen katılanlara yönelik eylemlerinin ayrıca TCK"nın 158/1-d maddesinde düzenlenen “kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçunu da oluşturacağının gözetilmemesi sonuca etkili görülmediğinden; katılan ..."den aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değişik tarihlerde haksız menfaat temin etmiş olmaları nedeniyle, bu katılana yönelik eyleme ilişkin kurulan hükümde TCK"nın 43/1. maddesi gereğince artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıkların atılı suçu işlemediklerine ve lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
b- Sanıkların katılanlar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."a yönelik eylemleri nedeniyle kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
1- Katılanlar ..., ... ve ..."a yönelik eylemler nedeniyle kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıkların sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
Sanıkların katılan ... ile görüşerek, MİT müsteşarı ile Cumhurbaşkanının eşi ve oğlunu tanıdıklarını, bu kişilerle samimi olduklarını, bu yakınlıklarını kullanarak kendisini ve arkadaşlarını herhangi bir sınava tabi olmaksızın Ulaştırma Bakanlığı"nda memur olarak işe yerleştirebileceklerini beyan etmeleri üzerine, katılanlar ... ve ..."ın katılan ... aracılığıyla, sanıklarla hiçbir şekilde görüşmeden...."ın aktardığı bilgi üzerine, sanıklara para ve işe giriş için istenilen belgeleri ulaştırmış olmaları karşısında, sanıkların aynı suçu birden fazla kişiye karşı tek bir fiille gerçekleştirmiş olmaları nedeniyle, anılan katılanlara yönelik eylemlerinden dolayı TCK’nın 43/2 maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekirken her bir katılan yönünden ayrı ayrı cezaya hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayini,
2- Katılanlar ... ve ..."a yönelik eylemler nedeniyle kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıkların sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,
Sanıkların, katılan ... ile görüşerek kamu görevlileriyle ilişkileri olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle katılanı ve arkadaşlarını işe yerleştireceklerini vaad etmeleri üzerine, katılan ..."in de kendisi ve durumu aktardığı arkadaşı katılan ... adına sanıklara para vermesi, katılan ..."in sanıklarla bizzat muhattap olmaması karşısında, sanıkların aynı suçu birden fazla kişiye karşı tek bir fiille gerçekleştirmiş olmaları nedeniyle, anılan katılanlara yönelik eylemlerinden dolayı TCK’nın 43/2 maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekirken her bir katılan yönünden ayrı ayrı cezaya hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayini,
3- Katılanlar ..., ..., ..., ..., ... ve ..."a yönelik eylemler nedeniyle kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıkların sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,
Sanıkların katılanlar ..., ..., ..., ..., ... ve ..."a, makamı, rütbesi, unvanı ve lakabını belirttiği belli bir kamu görevlisi yanında hatırı sayıldığından söz etmediğinden anılan katılanlara yönelik eylemleri nedeniyle TCK’nın 158/2. maddesindeki nitelikli dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı; ancak, katılanlara kamu kurumu olan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı"nın maddi varlığı sayılan, “personel göreve başlama işlemleri” ve “personel yerleştirme talep formu” başlıklı, antetli ve mühürlü belgeler de vermiş olmaları karşısında, eylemlerinin TCK"nın 158/1-d maddesinde düzenlenen “kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçunu oluşturacağının gözetilmemesi,
4- Katılanlar ... ve ..."ya yönelik eylemler nedeniyle kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanıklara yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini zorunluluğu,
Kanuna aykırı olup, sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, katılanlar ... ve ..."ya yönelik eylemler nedeniyle kurulan hükümlerde sair hususlar incelenmeksizin, hükümlerin BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkın gözetilmesine, 12/04/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.