1. Ceza Dairesi 2018/1610 E. , 2020/1072 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tasarlayarak öldürme
HÜKÜM : Sanık ... hakkında; TCK. 82/1-a, 29/1, 53/1 ve 63/1. maddelerine göre, 24 yıl hapis
TÜRK MİLLETİ ADINA
05.11.2015 tarihinde katılan ...’ın yüzüne tefhim edilen hüküm, CMUK’un 310/1 maddesinde belirtilen yasal süre geçtikten sonra, katılan ...’ın vekaletname verdiği vekilince temyiz edilmiş ise de, aynı Kanunun 317. maddesi uyarınca katılan ... vekilince süresinde yapılmayan temyiz itirazının REDDİNE karar verilmiştir.
Katılanlar ... ve ... vekilinin, yetkisi olmadığından duruşmalı inceleme isteminin CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiştir.
Sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan 05.11.2015 tarihli ek karar ile kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebi olmadığından, bu karar temyiz incelemesi dışında bırakılmıştır.
Maktul ...’ın öldürülmeden yaklaşık iki ay kadar önce sanık ...’ı bıçaklamak suretiyle ağır şekilde yaraladığı önceki olaya dair, özellikle ...’ın kardeşi Vedat’ın beyanında da geçtiği üzere, ... ile maktul ... arasında ... yüzünden yaşanan husumet nedeniyle ...’ın arkadaşları ile birlikte ...’ın çalıştığı kahvehaneye gittiği ve burada çıkan kavga sırasında ...’ın ...’ı yaraladığı anlaşılmakla, ...’ın yaralanmasına dair olayda kendi kusurlu hareketlerinin de etkili olması karşısında, mahkemece sanık ... hakkında TCK’nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik indiriminin asgari oranda uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık hakkında haksız tahrik nedeniyle makul oranda bir indirim yapılması gerektiğinden bahisle bozma isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...’ın maktul ...’a yönelik nitelikli kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçun niteliği tayin, tahrike ilişkin cezayı azaltıcı sebepler takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde düzeltme ve bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, o yer Cumhuriyet savcısının; suç vasfına yönelen, sanık ... müdafiinin temyiz dilekçesi ve duruşmalı incelemedeki; usule, suç vasfına ve sair sebeplere yönelen, katılanlar ... ve ... vekilinin ise; tahrik indirimi uygulanmaması gerektiğine yönelen temyiz itirazlarının reddiyle,
A) Sanık ...’ın maktul ...’a yönelik nitelikli kasten öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde,
Sanık ...’ın adli sicil kaydında yer alan Zonguldak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.11.2009 tarih 2010/171-436 sayılı ilamı ile verilen 9 ay hapis cezasının tekerrüre esas alınması gerektiği halde hakkında tekerrür hükmünün uygulanmaması, kendilerini vekil ile temsil ettiren katılanlar ... ile ... lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ve TCK’nin 53. maddesinin uygulanması sırasında 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararına riayet edilmemesi hususları Kanuna aykırı ise de, bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, gerekçeli kararın sanık ... ile ilgili kısmına "Sanık ...’ın Zonguldak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.11.2009 tarih 2010/171-436 sayılı ilamı 9 ay hapis cezası ile cezalandırıldığı ve ilamın tekerrüre esas olduğu anlaşılmakla TCK’nin 58/2-b ve 58/6. maddeleri gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine", hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK"nin 53/1-2-3 maddelerinin tatbikine" şeklinde değiştirilmesine ve ayrıca "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.600,00.TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak kendilerini vekil ile temsil ettiren katılanlar ... ile ...’a ödenmesine" ibaresinin hüküm fıkrasının ilgili bölümüne eklenmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükmün tebliğnamedeki düşünceden farklı olarak ONANMASINA,
B) Sanık ...’ın maktul ...’a yönelik nitelikli kasten öldürme suçundan verilen beraat hükmünün incelenmesinde;
Olay yerinde bulunan 4 adet boş kovana dair yapılan inceleme neticesinde tanzim edilen 27.12.2012 tarih ve BLS-2012/14752 sayılı uzmanlık raporunda belirtildiği üzere, 3 adet boş kovanın 9 mm çaplı bir silahtan atıldığı, 1 adet boş kovanın ise yine 9 mm çaplı başka bir silahtan atıldığı, dolayısıyla olayda iki farklı 9 mm çapında silahın kullanıldığının tespit edildiği, sanık ...’ın yakalandıktan sonra alınan ifadesinde açık kimliğini veremediği ve tespit olunamayan Salih isimli birisinin kendisinden önce maktule ateş ettiğini belirttiği ve ayrıca dosya arasında bulunan HTS kayıtlarının incelenmesine dair kollukça tutulan tutanağın sonuç kısmında, sanıklar ...’in Zeytinburnu’ndan aynı saatlerde ayrıldıkları ve olay mahalline yakın baz istasyonundan da gene aynı saatlerde cep telefonlarının sinyal aldığının belirtilmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanık ...’in hukuki durumunun tespitine ilişkin olarak;
Firari sanık ...’nun yakalanmasının beklenerek, yakalanması durumunda ifadesinin alınması ve sanıklar ...’in olay günü kullandıkları cep telefonlarının saat 21:00 ile 00:00 arasında hangi baz istasyonlarından sinyal aldıklarının ilgili kurumdan temin edilerek bu süre zarfında bulundukları ve takip ettikleri güzergahların harita üzerinden ayrıntılı olarak gösterilmesine ve özellikle olay saatine yakın zaman diliminde sanıklar ...’in birlikte hareket edip etmediklerinin, olay anında, olayın hemen öncesinde ve sonrasında cep telefonlarının sinyal aldığı baz istasyonlarının ve dolayısıyla bulundukları ve takip ettikleri güzergahların aynı olup olmadığının tespitine yönelik ayrıntılı bilirkişi raporunun alınması ve sanık ...’in hukuki durumunun sayılan ve tespit edilebilecek diğer bulgulara göre tayin edilmesi gerekirken, eksik araştırmayla yazılı şekilde sanık ... hakkında beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmekle, katılanlar ... ile ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, bu hükmün tebliğnamedeki düşünceden farklı olarak BOZULMASINA, 11.03.2020 gününde oy birliği ile karar verildi.
10/03/2020 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ........."ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ..."nun yokluğunda 12/03/2020 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.