23. Hukuk Dairesi 2016/8795 E. , 2020/2243 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Şikayetçi vekili, Mersin 6. İcra Müdürlüğünün 2015/4910 E. sayılı dosyasında 31.08.2015 tarihinde sıra cetveli düzenlendiğini, sıra cetvelinde müvekkiline ait icra takiplerinin daire numaralarının yanlış yazıldığını, yine alacak miktarının takip tarih ve takip yolunu tebligat tarihleri ile kesinleşme tarihlerinin net bir şekilde yazılmadığını, müvekkilinin haciz tarihinin şikayet olunanın takip dosyalarındaki haczinden önce tarihli olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir.
Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun düzenlendiği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir.
Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.
1- 6100 sayılı HMK’ nın 297/2. maddesi hükmüne göre; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Yine Anayasanın 141"inci maddesinin 3"üncü fıkrası hükmü de mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiğini düzenlemektedir. Dolayısıyla gerekçe, bir hükmün olmazsa olmaz unsurudur. Taraflar, ancak kararlara konulması gereken gerekçeler sayesinde hükmün hangi maddi ve hukuki nedene dayandırıldığını anlayabilirler. Ayrıca, karar aleyhine yasa yollarına başvurulduğunda da 6100 sayılı HMK’ nın 297/2. maddesi uyarınca Yargıtay incelemesi sırasında gerekçe sayesinde kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı denetlenebilir. Diğer bir anlatımla, Yargıtay incelemesi ancak bir kararın gerekçe taşıması halinde mümkün olabilir.
Somut olayda Mahkemece; tarafların iddia ve savunmaları tekrar edildikten sonra gerekçesiz olarak şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. Bu nedenle şikayetin reddine dair verilen hükmün 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesinde belirtilen unsurlardan ve özellikle de gerekçeden yoksun olması ve denetime elverişli olmaması nedeniyle bozulması gerekmiştir.
2-Kabule göre, somut olayda, şikayetçinin alacaklı olduğu ve sıra cetvelinde 4. sırada bulunan Adana 1. İcra Müdürlüğünün 2014/16683 E. sayılı takip dosyasında bedeli paylaşıma konu menkul mal üzerine 10.12.2014 tarihinde ihtiyati haciz konulduğu, ödeme emrinin şikayet dışı borçluya 27.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği ve ihtiyati haczin 07.01.2015 tarihinde kesin hacze dönüştüğü, şikayet olunanın alacaklı olduğu ve sıra cetvelinde 2 ve 3. sıralarda bulunan takip dosyalarında ise, bedeli paylaşıma konu menkul mal üzerine 21.01.2015 tarihinde kesin haciz konulduğu görülmüştür. Bu durumda mahkemece, şikayetçinin haciz tarihinin şikayet olunanın haciz tarihlerinden daha önceki tarih olduğu gerekçesiyle, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken şikayetin reddine karar verilmesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün re"sen BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcın talep halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.