Esas No: 2020/8017
Karar No: 2022/3162
Karar Tarihi: 19.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8017 Esas 2022/3162 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı bankanın Irak'ta şubesi olmadığı için müvekkili şirket tarafından davalı bankanın nezdindeki hesaba gönderilen paranın muhabir banka aracılığıyla gönderildiği, davalının müvekkil şirketten kesinti talep ettiği, müvekkilin taahhütname imzalamasına rağmen davalının haksız kesinti yaptığı gerekçesiyle açılan dava, ilk derece mahkemesi tarafından görevsizlik nedeniyle usulden reddedilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuş ancak bölge adliye mahkemesi istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Temyiz edilen kararın görev ve yetkisizlikle ilgili olduğu ve temyiz yoluna başvurulamayacağına karar verilmiştir.
Kararda yer alan kanun maddeleri: HMK 362/1-c, HMK 114/1(c), HMK 115/2.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12.11.2019 tarih ve 2019/211 E. - 2019/150 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 21.09.2020 tarih ve 2020/776 E. - 2020/581 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, Altunkaya İnşaat Nakliyat Gıda A.Ş.'nin Irak'tan davalı bankanın nezdinde bulunan hesabına 6.595.767,14 USD gönderdiğini, davalı bankanın Irak'ta Şubesi olmadığından paranın Irak'tan davalı banka aracılığıyla gönderildiğini, muhabir banka sıfatıyla davalının bu işlemler için müvekkil şirketten 43.000,00 USD kesinti talep ettiğini, müvekkilinin bu miktar çok fahiş olduğundan kabul etmediğini ancak zor durumda kalan müvekkili şirketin imzalamak zorunda kaldığı 16/07/2018 tarihli davalı banka tarafından hazırlanan taahhütnamede gelen paranın toplam 40.000,00 USD'sinin 4 ay boyunca vadesiz bir hesapta tutulmasının öngörüldüğünü, bu para 2 aydan fazla bir süre sonra müvekkili şirket tarafından çekildiği zaman bankanın hiçbir yasal dayanak göstermeden 43.000,00 USD kesintiyi müvekkil şirketin rızası olmadan yaptığını beyan ederek re'sen tespit edilecek durumlarla birlikte fazlaya ilişkin tüm dava, talep ve şikayet haklarının saklı kalmak kaydıyla şirket adına Irak'tan gönderilen paradan haksız kazanç ve sebepsiz zenginleşme gereğince aldığı tutarın şimdilik 4.000,00 USD kısmının 16/07/2018 tarihinden itibaren en yüksek ticari mevduat faizi ile birlikte davalı bankadan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, uyuşmazlığın bankacılık hukukundan kaynaklanan ticari dava niteliğinde olduğunu beyanla davanın görev yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; tarafların tacir olduğu, uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olduğu, davanın asliye ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle davanın HMK 114/1(c) ve 115/2 madde ve fıkraları uyarınca görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar tacir olup uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından istinaf isteminde bulunan davacı vekilinin tüm istinaf itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk derece mahkemesinin görevsizlik kararına karşı istinaf başvurusu yapılmış ve bu karar bölge adliye mahkemesince doğru bulunarak istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HMK. 362/1-c maddesinde; yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemelerinin görev ve yetkisi hakkında verilen kararlar ile yargı yeri belirlenmesine ilişkin kararların temyiz edilemeyeceği düzenlenmiştir. Bu nedenle bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararına karşı yapılan istinaf başvurusu hakkında verdiği kararın temyizi mümkün olmadığından temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklananan nedenlerle görev ve yetkisizlik ile ilgili Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz yoluna başvurulamayacağından davacının temyiz dilekçesinin REDDİNE, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 19/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.