9. Hukuk Dairesi 2014/4309 E. , 2015/17496 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı birleşen davada, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı ile asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine, asıl davada ise yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti, deniz yıpranma payı ile banka promosyon payı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, asıl dava ile birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar ve kötüniyet tazminatları ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma, genel tatil, hafta tatili, deniz yıpranma payı ve banka promosyon payı alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ve genel tatil alacakları hüküm altına alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yerinde olmaması nedeni ile reddine,
2- Taraflar arasında hüküm altına alınan alacaklara uygulanacak faizin başlangıcı yönünden uyuşmazlık bulunmaktadır.
a) Mahkemece, tüm alacaklara dava ve ıslah tarihlerine göre faiz yürütülmüştür. Ancak ıslah dilekçesinde davacının faiz talebi bulunmamaktadır. Taleple bağlılık kuralına aykırı olarak, ıslah dilekçesinde davacının faiz talebi olmadığı halde, ıslah ile artırılan miktarlara da faiz uygulanması hatalıdır.
b) Dava tarihinden yürürlükte olan 818 sayılı BK.’un 101 ve sonra yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK.’un 117 maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile temerrüde düşer. Asıl davada davacı 08.12.2010 tarihli ihtarnamesi nedeniyle davalılar ... ile ..."nin yıllık izin ücreti, fazla çalışma ve bayram alacakları yönünden dava tarihinden önce temerrüde düşürmüştür. Temerrüt olgusunun gözetilmemesi isabetsizdir.
3-Mahkemece, reddedilen kısım için kendisini vekille temsil ettiren davalı ... lehine uygun bir vekalet ücreti takdir edilmemesi de bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12/05/2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Yerel mahkemece, ıslah ile arttırılan kıdem tazminatı için fesih tarihinden, diğer hüküm altına alınan alacaklara şse ıslah ile arttırılan miktar için ıslah tarihinde itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiştir. Temyiz incelemesi sonucu çoğunluk görüşü ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun da çoğunluk görüşü ile verdiği gerekçe gibi “dava konusunun ıslah sureti ile arttırılması kısmi ıslah kabul edilerek ve ek dava niteliğinde değerlendirilerek, ıslah ile arttırılan miktara ıslah dilekçesinde talep olmadığı, talep aşılarak faiz yürütülmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile yerel mahkeme kararının bu nedenle bozulmasına ve düzeletilerek onanmasına karar verilmiştir.
Islah, karşı tarafın onayına ve yargıcın kararına bağlı olmaksızın bir tarafın usule ilişkin yaptığı işlemleri, gerekli giderleri vermek koşuluyla yasada belirtilen süre içerisinde yöntemine uygun biçimde tamamen veya kısmen düzeltilmesini sağlayan hukuksal bir işlemdir.
Normatif düzenleme, HMK .’un 176. maddesine göre;
“(1) Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir.
(2) Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir.”
Kısmen ıslahta davada daha önce yapılmış olan belli bir usuli işlemin düzeltilmesi söz konusudur. Kısmen ıslaha uygulamada sıklıkla dava konusunun(müddeabihin) arttırılması biçiminde rastlanmaktadır. Davanın kısmen ıslahı ile davada yapılmış olan belli bir usul işlemi ıslah edilir (düzeltilir) ve bundan sonraki usul işlemlerinin yapılmamış sayılması sağlanır.
Kısmi ıslah sureti ile dava konusunun arttırılması ile kısmi dava dilekçesinde belirtilen miktarın arttırılmasına ilişkin usul işlemi düzeltilmekte ve dava tam eda davası niteliğini almaktadır. Dava dilekçesinde faiz istemi var ise ıslah ile miktar arttırıldığından ayrıca ıslah dilekçesinde faiz istenmesine gerek bulunmadığı gibi ıslah ise arttırılan isteklere temerrüt varsa temerrüt tarihinden faiz yürütülmesi gerekir. Zira kısmi ıslah da olsa ıslah bir ek dava değildir, bu dilekçe ile dava dilekçesinde kısmi olarak istenen miktar düzeltilmiştir.
Yerel mahkemenin ıslah ile arttırılan kıdem tazminatı miktarına fesih tarihinden, diğer alacaklara da ıslah tarihinden faiz yürütülmesi isabetli olduğundan, yerel mahkeme kararının bu yönde onanması gerekirken bozulması doğru değildir. Çoğunluk görüşünün 2/a bendindeki bozma görüşüne açıklanan gerekçe ile katılınmamıştır. 12/05/2015