
Esas No: 2016/10980
Karar No: 2017/12998
Karar Tarihi: 28.09.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/10980 Esas 2017/12998 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile anlaşmaları sonucu dava konusu taşınmaz üzerine; inşaat malzemeleri temin ederek, iyiniyetle birinci kat ve teras inşa ettiğini ve taşınmazda oturmaya başladığını,inşaat için kullandığı malzemeleri faturalandırdığını, davalının taşınmazda kat irtifakı kurmaya yanaşmadığını ve taşınmazı satılığa çıkardığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 24.06.2014 tarihli dilekçe ile talebini 56.717,50 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı; davacının kendisinin damadı olduğunu, dava konusu yer üzerindeki 1/3"ü tamamlanmış olan dairede kızının oturmak istemesi üzerine; inşaatın geri kalan kısmını yaptırması halinde kızına oturabileceğini söylediğini,evin içerisini yaptırdıklarını, daha sonra kızının eşi olan davacının da bu yerde kızı ile birlikte oturmaya başladıklarını belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece; bilirkişi raporu doğrutusunda davanın kabulü ile, 45.374 TL"nın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, bu bedele ıslah harç tarihi olan 24.06.2014 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, faizle ilgili fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Dava, muhdesat bedelinin tahsili talebine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta; 25.02.2014 tarihli inşaat bilirkişinin raporuna göre davacı yapıldığı belirtilen ikinci katta ikamet edildiği, davalı tanığı ... beyanında; taşınmazın tamamının babasına ait olduğunu, zemin katta kendisinin, 1. katta kardeşi... "ın oturduğunu, inşaatın 2012 yılı Eylül ayı sonunda başlayıp, 4 ay içinde de bittiğini, ocak ayında da evin içerisine girildiğini, davalı tanıklarından ... beyanında ;taşınmazın tamamının babasına ait olduğunu, zemin katta kardeşi ... "ün, 1. katta kendisinin oturduğunu, inşata hangi tarihte başlandığını bilmediğini, ancak yapımının 5-6 ay kadar sürdüğünü, şubat ayında da evin içerisine girildiğini, davacı ile ablasının ayrılacaklarını, aralarında problem olduğunu bizzat ablasından duyduğunu, zaten inşatında bu gerekçe ile babasına söylenerek yapıldığını, su parasını istemek için ablasının yanına çıktığında parasının olmadığını, eşi olan davacının kendilerine para vermediğini söylediğini ifade etmişlerdir.
02.02.1991 gün 1990/1 E.-1991/1 K.sayılı YİBK"da vurgulandığı gibi iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın mal varlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir.
Bu azalma ve çoğalmanın dava konusu taşınmazın davacı tarafından davalya teslim edildiği tarihte gerçekleştiğinin kabulü zorunludur.
Şu durumda, mahkemece; tanık beyanlarından da anlaşılacağı üzere davacının muhdesat bedeli talep ettiği taşınmazda oturduğu gözetilerek, hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.