Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2006
Karar No: 2017/12997
Karar Tarihi: 28.09.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/2006 Esas 2017/12997 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/2006 E.  ,  2017/12997 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ



    Taraflar arasında görülen ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı ile 2010 yılında evlendiklerini, ancak davalının 2013 yılında kendisini istememesi üzerine, kayınvalide ve kayınbabasının evlerine götürdüklerini, giderken hiç bir şahsi eşyasını almadığını, burada kaldığı on gün boyunca davalının boşanmak istediğini söylemesi üzerine, çocuklarının giysilerini almak için çocuğunu da alarak ortak konuta gittiğinde davalının da o sırada ortak konutta olduğunu, evlilik birliğinin yeniden tesis edilemediğini, halen kendi ailesi ile birlikte yaşadığını, davalının düğünde takılan ziynet eşyalarını düğünden hemen sonra kendi anne babasına verdiğini ve onların borçlarını ödendiğini, düğün ve nişanlarında davacıya 11 adet 15"şer gr"lık burma bilezik, 12 adet içi dolu bilezik, 2 adet Cumhuriyet altını, 15 adet yarım altın, 53 adet çeyrek, 150 Euro, 200 USD. takıldığını, bu takıların aynen iadesini, bunun mümkün olmaması halinde ise, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davacı 06.05.2015 tarihli dilekçesiyle dava dilekçesinde belirttikleri ziynet eşyasından 6 adet 15 gr"lık burma bileziğin, bir cumhuriyet altınının ve bir çeyrek altının davacının kız kardeşine borç olarak verildiğini, 09.01.2015 tarihli bilirkişi raporunda dava dilekçesine göre yapılan hesaplama üzerinden, kardeşine borç verdiği ziynet miktarı düşülerek, kalan kısmının hüküm altına alınmasını talep etmiş, 14.07.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle 6 adet burma bileziğini davacının ablasına borç olarak verdiğinden 11 adet 15"şer gr"lık burma bilezik ile ilgili talebini 5 adet 15 gr"lık burma bileziğe düşürmüştür.
    Davalı; davacının iddialarının asılsız olup evden ayrılırken tüm ziynet eşyalarını beraberinde götürdüğünü, düğünden sonra davacının ablası olan Güllü"nün davacıyı aradığını, eşi için kredi çektiğini ancak ödeyemediğini söyleyerek düğünde takılan altınları istediğini, kendisinin karşı çıkmasına rağmen davacının altınları alışveriş merkezinde bozdurarak eniştesine teslim ettiğini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece; düğün DVD"sine göre davacıya takılan altınların 1 adet altın set, 16 adet altın bilezik, 47 adet çeyrek altın olduğu, 6 adet altın bileziğin ise davacının ablasına kendisi tarafından borç olarak verildiği,4 adet bileziğin davacının kayınvalidesine alınan ev için davacı tarafından borç olarak verilmeyip bağışlandığı ve tarafların birliktelikleri sırasında bu evde oturdukları davacı tanıkları (bunların içinde kendi kardeşleri de olmak üzere) beyanından anlaşıldığı, geriye 6 adet bilezik ve 45 adet altının ve bir adet setinin kaldığı, set takımı dava konusu yapılmadığından, takılan paralar ise tarafların evlilikleri süresince ihtiyaçlara davacının rızası ile harcandığı kabul edilerek bu konuda değerlendirme yapılmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 6 adet altın bilezik ve 45 adet çeyrek altının aynen davalıdan alınıp davacıya iadesine, olmadığı takdirde 11.856,50 TL nın dava tarihinden geçerli olmak üzere faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
    Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlamakla yükümlüdür.
    Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça kanıtlandığı takdirde, koca bu eşyaları iadeden kurtulur.Bu ilkeye göre;
    Somut olayda; 11.08.2014 tarihli bilirkişi raporuna göre düğün DVD"sinin incelenmesi sonucu geline 1 takım altın set, 16 adet altın bilezik, 47 adet çeyrek altın ve miktarı belli olmayan paranın takıldığı, damada 34 çeyrek altın ve miktarı belli olmayan paranın takıldığının belirtildiği, düğünde geline ve damada takılan çeyrek altınların ayrı değerlendirildiği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca mahkemece, davacıdan alınan 4 adet altın bileziğin, davalı tarafa bağışlama amacı ile verildiğinin ispatlanamadığı; yine talep konusu edilen 53 adet çeyrek altından sadece bir adedinin davacının ablasına verildiği yönündeki 06.05.2015 tarihli dilekçenin de gözetilerek, 7 çeyrek altının davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken, geline ve damada takılan ziynet eşyaları ayrı ayrı değerlendirilip yukarıdaki şekilde yalnızca geline takılanlar yönünden kısmen kabul kararı verilmesi, damada takılan takılar yönünden talebin red edilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi