7. Hukuk Dairesi 2016/3230 E. , 2016/6313 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi süresi içinde davalı vekili tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 15.03.2016 Salı günü belirlenen saatte davalı ..... Vekili Av..... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Gelenin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde 18.02.2010-30.12.2013 tarihleri arasında fiilen kamyon şoförü, indirme, bindirme, teslimat işlerinde aylık 1.500,00 TL net ücret karşılığı çalıştığını, davalı işveren tarafından iş sözleşmesinin 31.12.2013 tarihinde haksız olarak sona erdirildiğini, haftada 33 saat fazla mesai yaptığını, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, asgari geçim indirimi alacaklarının ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının asgari ücret karşılığı çalıştığını, davacıya tüm ücret alacaklarının ödendiğini, ancak davacının kendi kusuru ile neden olduğu kaza sonrasında ortaya çıkan hasar bedelinin ve kapatmadığı avansların mahsubu nedeni ile ücret alacağı kalmadığını, davacının devamsızlık yaptığını, 18.12.2013 tarihinden itibaren işe gelmediğini, bu nedenle davacının iş sözleşmesinin devamsızlık nedeniyle haklı sebeple sona erdirildiğini, davacının 03.30-11.00 saatleri arasında günde 7,5 saat çalıştığını, davacının alacak taleplerinin yerinde olmadığından bahisle davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davalının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini ispat edemediği, davacının kıdem tazminatı ile hesap edilen alacaklara hak kazandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Anayasanın 141 nci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasının birbirine aykırı olmaması gerekir.
Somut olayda mahkemece, davacının haftalık 26 saat fazla mesai yaptığını delillendirdiğinin kabul edilmesine rağmen, bilirkişinin 28/09/2015 tarihli ikinci ek hesap raporundaki davalı tanık beyanlarına göre haftalık 12 saat üzerinden hesap edilen fazla mesai ücretini hüküm altına alması gerekçenin kendi içinde çelişkili olmasına yolaçmıştır.
Yapılacak iş; bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar vermektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir olunan 1.350,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 15.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.