Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2002
Karar No: 2022/3160
Karar Tarihi: 19.04.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/2002 Esas 2022/3160 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2022/2002 E.  ,  2022/3160 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27.06.2018 tarih ve 2014/435 E. - 2018/539 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin reddine-kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 05.06.2020 tarih ve 2018/2084 E. - 2020/496 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline geri çevrilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra iade edildiği anlaşılmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Asıl davada davacı vekili, davacı şirketin acentesi olan davalıdan 31/09/2009 tarihi itibariyle 558.885,16 TL alacağının bulunduğunu, alacağın tahsili için Ankara 15. İcra Müdürlüğü' nün 2010/1345 Esas sayılı takip dosyasından takibe geçildiğini, borçlunun haksız itirazı sonucu takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile % 40'tan az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalı vekili, taraflar arasında 29/06/2005 tarihli Acentelik Sözleşmesi imzalandığını, davacının 27/08/2009 tarihli yazı ile acentelik faaliyetlerinden doğan 96.327,35 TL vadesi geçmiş, 43.136,26 TL de vadesi gelen borcun bulunduğunu ve ödenmesini istediğini, 07/09/2009 tarihli yazı ile de acenteliğin kapatılmasına karar verildiğinin bildirildiğini,... 18. Noterliği'nin 24/09/2009 tarih ve 19611 yevmiye numaralı ihtarnamesiyle acentelik sözleşmesinin fesih edildiğini, davalının Ankara 20. Noterliğinin 09/10/2009 tarih ve 17668 yevmiye sayılı ihtarnamesiyle borç mutabakatının sağlanması durumunda ödeme yapılabileceğini bildirdiğini, yine davacı tarafından ... 9. Noterliğinin 11/12/2009 tarih ve 410329 yevmiye sayılı ihtarnamesiyle 31/09/2009 tarihi itibariyle 558.885,16 TL borcun ödenmesi aksi takdirde ipoteklerin paraya çevrileceğinin ihtar edildiğini, yine davalının Ankara 20. Noterliğinin 17/12/2009 tarih ve 22484 yevmiye sayılı ihtarnamesiyle borç mutabakatının bulunmadığını ve alacak borç ilişkisinin kesinleşmediğini ihtar ettiğini, davalının acentelik sözleşmesinin feshini sigortalılara bildirerek ödemelerin davacı şirkete yapılmasını sağladığını, bu ödemelerin davalının hesabından düşüldüğünün kendilerine iletilmediğini belirterek davanın reddi ile %40'dan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, davacı şirketin acentesi olan dava dışı Asya Sigorta Ara Hiz. Ltd. Şti.'nden 31/09/2009 tarihi itibariyle 558.885,16 TL alacağı bulunduğunu ve bu alacağın tahsili için adı geçen şirket hakkında Ankara 15. İcra Müdürlüğü' nün 2010/1345 Esas sayılı takip dosyasından takibe geçildiğini, itiraz edilmesi nedeniyle Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/208 Esas sayılı dosyasından dava açıldığını, davalı borçlunun taşınmazı üzerine dava dışı Asya Sigorta Ara Hiz. Ltd. Şti.'nin doğabilecek borçlarından dolayı 75.000,00 TL'ye kadar ipotek tesis edildiğini, Ankara 7. İcra Müdürlüğü'nün 2012/10148 sayılı takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını, borçlunun haksız itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile % 40'tan az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalı davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece tüm dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, asıl dava yönünden davacı defterleri üzerinde yapılan incelemeler sonucunda takip tarihi itibariyle davalının 259.771,08 TL borcu bulunduğu, raporun yerinde görüldüğü, ipotek bedellerinin tenzili gerektiği, ancak yeniden rapor alınmasına gerek görülmediği, yapılan hesaplamada takip tarihi itibarıyla (259.771,08 TL-110.000,00 TL=) 149.771,08 TL alacak olduğu, icra takibinde işlemiş faiz isteminde bulunulmadığı, hakim tarafından yapılan hesaplama sonucunda temerrüt tarihinin 18/12/2009 ve takip tarihinin 03/02/2010 olduğu, 18/12/2009 ilâ 21/12/2009 arasında yıllık %19 oranında (1.169,45 TL faiz tutarı), 22/12/2009 ilâ 03/02/2010 arasında yıllık %16 ( 2.823,08 TL faiz tutarı) olmak üzere toplam 3.992,53 TL temerrüt faizi hesaplandığı, buna göre asıl davanın 149.771,08 TL asıl alacak ve 3.992,53 TL işlemiş faiz yönünden kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin kısmın reddine karar verilmesi gerektiği, alacak likit olduğundan davacının icra inkâr tazminatı talebi yerinde olduğu, birleşen dava yönünden davanın ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, Güneş Sigorta A.Ş. ile Asya Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şirketi arasında imzalanan 29/06/2005 tarihli Acentelik Sözleşmesinde davalı ...'un imzasının bulunmadığı, davalı dava dışı asıl borçlu Asya Sigorta Ara Hiz. Ltd. Şti.'nin borcuna teminat veren ipotek borçlusu olduğu, davalı ...'un borçtan şahsen sorumlu olmayıp ipotek borçlusu durumunda olduğu, bu gibi hallerde asıl borçlu ile ipotek borçlusu arasında mecburi takip ve dava arkadaşlığı bulunduğu, fakat takip her ikisi yerine yalnızca borçlu davalı ... aleyhine yapıldığı, somut olayda mecburi takip ve dava arkadaşlığı bulunduğundan ve ipotek borçlusu yönünden diğer şartlar oluşsada asıl borçlu yönünden takip ve dava şartı oluşmadığından davanın dava şartı yokluğundan ötürü usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile; davalının, Ankara 15. İcra Müdürlüğü'nün 2010/1345 E. sayılı takip dosyasında vaki itirazının; 153.763,61 TL alacak üzerinden iptaline ve takibin devamına; asıl alacağa, takip tarihinden itibaren yıllık %16,00 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmolunan alacağın %40'ı üzerinden hesap edilen 61.505,44 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen alacaktan, ipotekle teminat altına alınan 110.000,00 TL yönünden yapılan takip haksız ve kötüniyetli olduğundan, bu tutar alacağın %40'ı üzerinden hesap edilen 44.000,00 TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davalının fazlaya ilişkin koşulları bulunmayan kötüniyet tazminatı isteminin reddine, dava tarihinden sonraki tahsilatların infazda dikkate alınmasına, birleşen Ankara 17. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/186 E., 2012/235 K. sayılı davada asıl borçlu ile ipotek borçlusu arasında mecburi takip ve dava arkadaşlığı bulunduğu halde, takibin her ikisi yerine yalnızca ... aleyhine yapıldığı anlaşıldığından; HMK m.114/(2) delaletiyle HMK m.115/(2) gereğince, dava şartı noksanlığından dolayı davanın, usulden reddine, davalının koşulları bulunmayan kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı asıl ve birleşen davada davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; davalı tarafça davacının yapılan takipten ötürü kötüniyetli olduğuna dair dosyaya delil sunulmadığı gibi davacının kötü niyetli olduğu ispatlanamadığı, davacının yaptığı takipte kısmen haksız olmasının kötüniyetli olduğu anlamına gelmediği, bu nedenle İlk Derece Mahkemesinin %40 kötüniyet tazminatının kabulüne yönelik hükmünün usul ve yasaya aykırı olduğu, bu yönüyle davacı vekilinin istinafa başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılması gerektiği, davacı vekilinin birleştirilen dava ile ilgili hükme yönündeki istinafı başvurusu değerlendirildiğinde ise davalı ...'un acentelik sözleşmesinden kaynaklanan borçtan dolayı şahsen sorumlu olmayıp ipotek borçlusu durumunda olduğu, asıl borçlu dava dışı şirket ile ipotek borçlusu arasında mecburi takip ve dava arkadaşlığı bulunduğu, mecburi takip ve dava arkadaşlığı bulunan dava dışı asıl borçlu ve ipotek borçlusu aleyhine birlikte takip ve dava açılmadığından davanın dava şartı yokluğundan davanın reddi ile reddedilen bu dava nedeniyle yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılması ve davacı aleyhine maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davacının buna yönelik istinaf başvurusu yerinde görülmediği gerekçesiyle birleştirilen dava yönünden; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, asıl dava yönünden; davacı vekilinin istinaf başvurusunun gerekçe ve kötüniyet tazminatı yönünden kabulüne, diğer istinaf istemlerinin esastan reddine, Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 27/06/2018 tarih ve 2014/435 Esas 2018/539 Karar sayılı kararının gerekçe ve kötüniyet tazminatı yönünden kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara 15. İcra Müdürlüğü'nün 2010/1345 Esas sayılı takip dosyasında vaki itirazının 149.771,08 TL asıl alacak ve 3.992,53 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 153.763,61 TL alacak üzerinden iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %16,00 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, dava tarihinden sonraki tahsilatların infazda dikkate alınmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmolunan alacağın %40'ı üzerinden hesap edilen 61.505,44 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin yasal koşulları olmadığından reddine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, istek halinde aşağıda yazılı 2.545,20 TL harcın temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıya iadesine, 19/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi