BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/913 Esas 2019/1035 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2017/913
Karar No: 2019/1035
Karar Tarihi: 12.11.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/913 Esas 2019/1035 Karar Sayılı İlamı
T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/913 Esas
KARAR NO : 2019/1035
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/10/2017
KARAR TARİHİ : 12/11/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 19/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkilinin şirketlere yemek sağlayan ..... Yemek-... isimli işletmenin sahibi olduğunu, davalı tarafın müvekkilinden yemek hizmeti aldığını, borçlunun müvekkilinden 31/05/2014 tarih ve ..... nolu faturası ile 29.158,92 TL, 30/06/2014 tarih ve .... numaralı fatura ile 45.158,92 TL olmak üzere toplam 45.364,59 TL yemek bedeli ile hizmet aldığını ancak bu fatura bedellerini müvekkiline ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine Bakırköy ,... İcra Müdürlüğü'nün .... esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, borçluya ödeme emri gönderildiğini, borçlunun cezaevinde olduğunu ve vekili aracılığı ile hiçbir borcu bulunmadığını beyan ederek takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini, icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
DELİLLER
Taraf iddia ve beyanları, Bakırköy ..... İcra Müdürlüğü'nün .... esas sayılı dosyası, Bakırköy ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin ..... esas sayılı dosyası, 12/07/2019 havale tarihli bilirkişi raporu, Bakırköy ..... Asliye Ceza Mahkemesi'nin .... esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.(İİK madde 67 )
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bakırköy .... İcra Müdürlüğü'nün ..... esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı ... tarafından borçlu ... ve ...... Yemek ve Organizasyon'a yönelik 94.989.18 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Eldeki davada esasa ilişkin yapılan incelemede; uyuşmazlık faturaya konu akdi ilişkinin varlığı ve akdi ilişkinin konusu hizmet veya malın teslim edilip edilmediği veya yerine getirilip getirilmediği ve takip talebine ekli faturalara bedellerinin ödenip ödenmediği noktasındadır.
Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü adına tarafların ticari kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmasına karar verildiği, davalı tarafın ihtara rağmen incelemeye katılmaması sebebiyle davacı kayıtları üzerinde inceleme yapıldığı ve icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 74.523,51 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Dava açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 21. Maddesinde fatura tanımlanmıştır. Anılan Yasanın 21. maddesinde “Ticari işletmesi icabı bir mal satmış veya imal etmiş veyahut bir iş görmüş yahut bir menfaat temin etmiş olan tacirden, diğer taraf kendisine bir fatura verilmesini ve bedelini ödemiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. Bir faturayı alan kimse, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde münderecatı hakkında bir itirazda bulunmamışsa münderecatını kabul etmiş sayılır.” hükmü yer almaktadır. Bu yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gereklidir. Ticari işletmeye ilişkin olarak ve belli faaliyetlerde bulunma halinde tacirler tarafından o faaliyetle ilgili olan karşı taraf adına düzenlenmesi gereken ticari bir belge niteliğindeki fatura, sözleşmenin yapılması ile ilgili değil, taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet, istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Başka bir deyişle fatura, akdin şartlarını belirleyen değil, belirlenmiş olan şartların bir kısmını gösteren belgedir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi yoksa, düzenlenen belge fatura olmayıp, olsa olsa icap mahiyetinde kabul edilebilecek bir belgedir. Bu nedenle faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığının ve faturanın davalıya teslim edildiğinin ispat yükü davacı tarafta olup, davacı taraf usulüne uygun tutulmuş yasal defterleri ile faturaların davalıya tebliğ hususunu ispat ettiği, davalı tarafın ödemeye ilişkin bir delil sunmadığı, dolayısıyla davacı tarafın alacağın varlığını ispat ettiği kabul edilerek davanın kısmen kabulüne, 74.523,51 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren talep gereği yasal faiz uygulanmak sureti ile takibin devamına ve haksız itiraz nedeni ile İİK nun 67/2 maddesi gereğince alacağın likit olması itirazın haksız olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Davalı tarafın işlenmiş faize itirazının ise yerinde olduğu zira takip öncesi davalı tarafın temerrüde düşürüldüğüne ilişkin davacı tarafın dosyaya bilgi ve belge sunmadığı, borcun talep edilebilirliği ile temerrüdünün farklı şeyler olduğu faiz talebinin temerrüt ile söz konusu olacağı anlaşılmakla işlenmiş faiz talebinin reddine hükmedilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
Davalı tarafın Bakırköy .... İcra Müdürlüğünün ..... esas sayılı takip dosyasındaki itirazın kısmen iptali ile, 74.523,51 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren talep gereği yasal faiz uygulanmak sureti ile takibin devamına,
İşlemiş faiz hususundaki talebin reddine,
2-Alacak likit olduğundan ve itiraz kısmen haksız olduğundan asıl alacağın %20 si oranında hesaplanan 14.904,70 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 5.090,70.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 1.398,91.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 474,95.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 3.216,84.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40.-TL başvurma harcı ve 1.398,91.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan 600,00.-TL bilirkişi ücreti ve 250,50.-TL posta gideri olmak üzere toplam 850,50.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 577,57 TL'sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 8.547,59.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/11/2019
Katip ...
¸e-imzalıdır
Hakim ...
¸e-imzalıdır
