Esas No: 2020/7775
Karar No: 2022/3120
Karar Tarihi: 19.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7775 Esas 2022/3120 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/7775 E. , 2022/3120 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 25.05.2017 tarih ve 2016/138 E. - 2017/411 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 28.09.2020 tarih ve 2017/5461 E. - 2020/1515 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı tarafından davacı aleyhine 07.05.2015 keşide tarihli 59.000 Avro bedelli çeke dayanılarak kambiyo takibi başlatıldığını, söz konusu çekte davacının herhangi bir sıfatla yer almadığını, buna rağmen takipte davacının da taraf olarak gösterilmesinin davalının kötüniyetli olduğunu gösterdiğini ileri sürerek, davacının çekten dolayı borçlu olmadığının tespitini ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının dava dışı Yıldızpen Plastik San. ve Tic. A.Ş.’nin ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğunu, davalıdan kuracağı fabrika için makine siparişi verdiğini, makineleri faturalarının dava dışı şirket adına kesilmesinin istenildiğini, makinelerin kalan bedeli için dava konusu çekin davacı tarafından keşide edilerek davalıya verildiğini, söz konusu çeke ilişkin başlatılan icra takibine karşı davalı tarafından yetki itirazında bulunulduğunu, İstanbul 17. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2016/188 Esas ve 2016/182 Karar sayılı kararıyla ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını belirterek, davanın reddini ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine İstanbul 37. İcra Müdürlüğü'nün 2016/2295 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, davacının itirazı üzerine yetkisizlik kararı ile dosyanın Karşıyaka 1. İcra Müdürlüğü'ne gönderildiği, yetkisizlik kararından önce takip ve ödeme emrinde davacı ...’nün de keşideci ile birlikte borçlu olarak gösterildiği ve ödeme emrinin tebliğ edildiğinin sabit olduğu, yetkisiz icra dairesi olan İstanbul 37. İcra Müdürlüğü tefrik kararı vererek dava dışı keşideci Yıldız Pen. Plastik San ve Tic A.Ş hakkındaki takibi Karşıyaka 1. İcra Müdürlüğü'ne gönderdiği, davacı hakkında İstanbul 37. İcra Müdürlüğü'nün 2016/2295 sayılı takip dosyasında kambiyo senedi nedeniyle başlatılmış takibin hala mevcut olduğu, takibe dayanak çekte davacının şirket yetkilisi olarak imzasının bulunduğu, avalist olarak imzasının bulunmadığı, bu husus davalının icra dosyasını tefrik istemiyle de teyit edildiği, davacının menfi tespit isteminde haklı olduğu, davacının çek nedeniyle şahsi sorumluluğu olmamasına karşın hakkında takip başlatılması davalının kötüniyetli olduğunu gösterdiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, çek bedeli olan 59.000 Avro'nun %20’si oranında kötüniyet tazminatına karar verilmişir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; icra dosyasının yetkisizlikle geldiği Karşıyaka İcra Müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrinde davacının borçlu sıfatıyla isminin bulunmadığı, sadece Yıldızpen Plastik San. ve Tic. A.Ş. hakkında icra takibi yürütüldüğü, davalı vekilinin dilekçesinde de, takibi ıslah ederek takibin sadece dava dışı şirketi aleyhinde yürütülmesine sağladığını beyan ettiği, davacı hakkında takipten feragat beyanı bulunmadığı, bu nedenle davanın konusuz kaldığından bahsedilemeyeceği, çekte davacının cirosu ya da keşideci sıfatıyla veya avalist olarak şahsını bağlayacak imzası bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu, çek aslı bizzat elinde olan alacaklı davalının, davacının keşideci, avalist ve ciranta gibi bir nedenle davacıyı sorumlu tutabileceği hiç bir hukuki gerekçesi yokken takip yapması kötüniyetli olduğunu gösterdiği, ancak kötüniyet tazminatınının yabancı para cinsinden hükme bağladığı, sadece çek bedeli değil; tüm takip çıkışı olan 65.195,81 Avro üzerinden dava açıldığı, kötüniyet tazminatının da aslında bu miktar gözetilerek verilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesi sadece çek bedelini dikkate aldığı ve davacının da istinaf başvurusu bulunmadığından kazanılmış usuli hak gözetilerek 59.000 Avro’nun TL karşılığı kötüniyet tazminatına hükmedildiği gerekçesiyle HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararanının kaldırılmasına, davanın kabulüne, davacının çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davacının kötüniyet tazminat talebinin kabulüne çek bedeli olan 59.000 Avronun takip tarihindeki TL karşılığı olan 192.717,60 TL %20’si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 9.989,48 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 19/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.