16. Hukuk Dairesi 2014/18064 E. , 2015/8062 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ MÜDÜRLÜĞÜ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm için yeterli olmadığı açıklanarak; tarafların dayandıkları tapu kayıtlarının tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilerek mahallinde usulen uygulanması, çekişmeli taşınmazın her iki tapu kaydının da kapsamında kalması halinde hangisine üstünlük tanındığının tartışılması, tapu kayıtları kapsamında kalmıyor ise davalı tarafın dayandığı kira akdinin kapsamı belirlenerek ve zilyetlik araştırması da yapılarak sonucuna göre karar verilmesi” gereklerine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 364 ada 292 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi ... adına tapuya kayıt ve tesciline, tapunun beyanlar hanesine; "taşınmaz üzerinde bulunan 2 adet ev, ahır ve fındık ağaçları ..."ya aittir " şerhinin düşülmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Mahkemece çekişmeli taşınmazın davalı ...nın dayandığı tespite esas tapu kayıtları kapsamında kaldığı ve davacının babası ... tarafından ... Genel Müdürlüğünden kiralanmak suretiyle kullanıldığı kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin yerine getirilmesi zaruridir. Hükmüne uyulan bozma ilamında; davacının dayandığı 09.06.1981 tarih ve 1 sıra numaralı tapu kaydının tesisinden itibaren oluşum belgeleri ile birlikte tüm tedavüllerinin, komşu parsel tutanaklarının varsa dayanakları ile birlikte getirtilmesi, tarafların dayandıkları tapu kayıtlarının usulünce uygulanması, kayıt uygulamasının komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmesi, fen bilirkişisinden keşfi takibe elverişli ve uygulanan kayıtların sınırlarını gösterir şekilde krokili rapor alınması gereklerine işaret edilmesine rağmen bu hususlar yerine getirilmeden eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için, davacı tarafın dayandığı tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile varsa haritası, çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazların onaylı tutanak suretleri, dayanağı olan belgeler, tapu kaydının kadastro sırasında revizyon görüp görmediği ilgili mercilerinden sorularak varsa revizyon gördüğü parsellere ait onaylı tutanak suretleri, tutanaklar kesinleşmiş ise kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve uzman bilirkişiler katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında, davacı ve davalı tarafın dayandığı tapu kayıtları okunup, var ise revizyon gördükleri parseller de dikkate alınarak hudutları mahalli bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme olanağı tanınmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdikleri hudutların teknik bilirkişi tarafından haritasında gösterilmesi sağlanmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmelidir. Kayıtların başka yere revizyon görmüş olmasının mutlaka o yere ait olduğu anlamına gelmeyeceği göz önünde bulundurularak kapsamı 3402 sayılı Yasa"nın 20. maddesine göre belirlenmeli, teknik bilirkişiye uygulanan tapu kayıtlarının kapsamını gösterir, denetime açık ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, çekişmeli taşınmazın hangi tapu kaydı ya da kayıtlarının kapsamında kaldığı belirlenmelidir. Taşınmazın her iki tapu kaydı kapsamında kaldığının anlaşılması halinde; hangi tapuya üstünlük tanınacağı tartışılmalı, çekişmeli taşınmazın tapu kayıtları kapsamında kalmadığının anlaşılması halinde, dosyada bulunan 25 Mayıs 1989 tarihli kira sözleşmesi uygulanmak suretiyle kapsamı belirlenmeli, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, nasıl ve ne suretle kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, davacı tarafın zilyet olduğunun saptanması halinde zilyetliğin asli zilyetlik mi, kiracılık sıfatına dayanan fer"i zilyetlik mi olduğu tartışılmalı, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenerek aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olup, davacı ..."nın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
17.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.