12. Hukuk Dairesi 2015/25154 E. , 2016/689 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk (İcra Hukuk) Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte, borçlu...İnşaat San. Tic. Anonim Şirketi"nin, icra mahkemesine başvurusunda; adi ortaklık (... İnşaat San. ve Tic. A.Ş. & ....İnşaat Harf. Nak. Ve Tic. Ld.Şti. Adi Ortaklığı) adına ve adi ortaklığı oluşturan diğer şirket olan S....İnşaat Harf.Nak. Ve Tic. Ld.Şti. adına ödeme emri gönderilmiş olduğunu belirterek, söz konusu adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından pasif husumet yokluğu nedeni ile takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, şikayet eden borçlunun yasal süresi içinde istemde bulunmadığından, istemin süre aşımından reddi ile, her bir borçlu adına ayrı ayrı ödeme emri gönderilerek tebliğ edildiğinden bahisle pasif husumet yokluğu şikayetinin de reddine karar verildiği görülmüştür.
İki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın (Joint Venture’nin) tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyeti de yoktur. Ancak gerçek ve tüzel kişilerin taraf ehliyeti vardır (Prof. Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku El Kitabı 2004 bas. Sahife 137 HGK. nun 08.10.2003 tarih ve 2003/12-574 E 2003/564 K. Sayılı içtihadı). Bir diğer anlatımla, adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından aktif ve pasif dava ehliyeti bulunmamaktadır. Bu nedenledir ki, takibin bütün ortaklar hakkında başlatılması zorunludur. Taraf ehliyeti kamu düzeninden olup mahkemece kendiliğinden göz önüne alınmalıdır. Öte yandan yasanın emredici kuralından kaynaklanan ve bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili bulunan bu husus hakkında, ortaklığı oluşturan ortaklardan her birinin İİK"nun 16/2.maddesi gereğince süresiz şikayet hakkı vardır.
Somut olayda; dosya içerisinde bulunan takip talebi ve örnek no:7 ödeme emrinin incelenmesinde; adi ortaklığı oluşturan ve tüzel kişiliği bulunan ortaklar ....İnşaat San ve Tic. A.Ş. ve .... İnşaat Harf.nak. Ve Tic. Ld.Şti."nin ayrı ayrı borçlu taraf olarak yer aldığı görülmektedir. Tüzel kişiliği, dolayısıyla taraf ehliyeti bulunmayan adi ortaklık, yerinde olarak, düzenlenen takip talebi ve ödeme emrinde, taraf olarak gösterilmemiştir.
Ancak; örnek no: 7 ödeme emrinin ..... İnşaat Harf.Nak. Ve Tic. Ld.Şti. ile birlikte, anılan adi ortaklık adına da tebliğ edildiği, .... İnşaat San. ve Tic. A.Ş."ne ise gönderilen bir ödeme emri bulunmadığından, adi ortaklık adına gönderilen tebligat esas alınarak, şikayet eden ..... İnşaat San. ve Tic. A.Ş. yönünden takibin kesinleştiğinden söz etmek mümkün değildir.
Ayrıca adi ortaklığın tüzel kişiliği ve dolayısıyla taraf ehliyeti bulunmadığından, adi ortaklık hakkında çıkartılan ödeme emrinin hukuken geçerliliği de bulunmamaktadır.
Gerçek ya da tüzel kişi olan adi ortaklığın ortaklarından her birinin, adi ortaklık hakkında yapılan takibe yönelik olarak şikayet haklarının bulunduğu izahtan varestedir.
O halde mahkemece, taraf ehliyetine ilişkin bu durumun da gözetilerek, ... İnşaat San. ve Tic. A.Ş. & .....İnşaat Harf.Nak. Ve Tic. Ltd.Şti. Adi Ortaklığı hakkındaki ödeme emrinin iptaline ve şikayet eden.... İnşaat San. ve Tic. A.Ş. yönünden takibin kesinleştirilmesine ilişkin icra müdürlüğünün 06.08.2014 tarihli kararının iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
L.B.