16. Hukuk Dairesi 2014/18050 E. , 2015/8059 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 149 ada 6 ve 7 parsel sayılı sırasıyla 431.80 ve 182.25 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 149 ada 6 parsel ... adına, 149 ada 7 parsel ise ölü olduğu belirtilerek ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... , irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kadastrodan önceki haklara dayanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muris ..."tan geldiğini, yapılan taksim sonucu iki parsel arasında kendisine 120 metrekare yer bırakıldığını ancak taksim sonucu kendisine bırakılan bölümün de kadastro sırasında davalılar adına tespit ve tescil edildiğini belirterek taksimen kendisine isabet eden bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, her iki taşınmazın öncesinde bir bütün olduğu ve kök muris ..."tan intikalen geldiği, yapılan taksimde taşınmazın 5 pay kabul edilip davacıya bırakılan 1 pay da dahil olmak üzere 3 payın daha sonra davalı ... tarafından satın alındığı, bu nedenle davacının miras yoluyla gelen bir hakkının bulunmadığı, ayrıca fen bilirkişisi raporunda belirtilen şekilde bir ifrazın da ... Müdürlüğünce uygun görülmediği gerekçesiyle davanın reddine dair hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme yetersiz olduğu gibi, ifrazla ilgili değerlendirme de dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. 149 ada 7 sayılı parselin tespit maliki ... mirasçılarından davalı ... keşif sırasında davacının 149 ada 7 parselde 60 metrekare yeri olduğunu kabul etmiş, 149 ada 6 parselin tespit maliki ... ise davaya cevap vermemiş ancak temyize cevap dilekçesinde davayı kabul ettiğini bildirmiştir. Mahkemece; kök muris ..."ın verasete esas nüfus kayıt örneği getirtilerek 149 ada 7 parsel maliki ölü ..."in tüm mirasçılarının davalı tarafta yer alıp almadığı belirlenmemiş, keşifte beyanına başvurulan mahalli bilirkişiler dava konusu taşınmazların öncesinde müşterek muris ..."a ait olduğunu, ölümü ile yapılan taksimde 5 kardeşe 1"er pay bırakıldığını, daha sonra ..."nin diğer kardeşlere bırakılan 3 payı satın aldığını söylemelerine rağmen hangi taşınmazda, hangi bölümün, hangi mirasçıya kaldığı ve taksimde davacı ..."ye verilen yerin neresi olduğu mahalli bilirkişilerden sorularak aydınlığa kavuşturulmamıştır. Keşifte dinlenen mahalli bilirkişilerin ortak alınan beyanları ayrıntılı ve açık olmayıp uyuşmazlığı çözmeye yeterli değildir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez. Hal böyle olunca; öncelikle kök muris ..."ın verasete esas nüfus kayıt örneği getirtilerek 149 ada 7 parsel maliki ölü ..."in tüm mirasçılarının davalı tarafta yer alıp almadığı gözetilmeli, davaya dahil olmayan mirasçılar varsa davaya dahil edilmeleri sağlanmalı, keşifte, bir kısım payları satın aldığı söylenen ..."nin davalı ... ile aynı kişi olup olmadığı belirlenmelidir. Daha sonra önceki keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ve fen bilirkişisi hazır olduğu halde keşif yapılarak mahalli bilirkişilerden murisin ölümünden sonra yapılan taksime ilişkin ayrıntılı bilgi alınmalı, bu kapsamda mahalli bilirkişilere hangi taşınmazda hangi bölümün hangi mirasçıya bırakıldığı ve taksimde davacı ..."ye verilen yerin neresi olduğuna dair sorular yöneltilmeli, hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında davalıların da beyanları alınmalı, 149 ada 6 parsel maliki ..."ın temyize cevap dilekçesindeki davayı kabul beyanı da değerlendirilerek teknik fen bilirkişisinden kabul beyanını ve keşfi takibe imkan verir krokili rapor alınmalı, bundan sonra 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 5304 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değişik son fıkrası da dikkate alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 17.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.