20. Hukuk Dairesi 2015/7455 E. , 2015/6434 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 14.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı gerçek kişiler vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 16.09.2014 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacılar vekili Av. ... ile diğer taraftan davalı vekili Av. ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili 15.07.2013 havale tarihli dilekçe ile, davacılardan ..."in ..., diğer davacı ..."in ... mirasçısı olduğu, murisleri adına tapu siciline kayıtlı bulunan Şubat 325 tarih Cilt 248 sıra no 2012/976 sayılı 75 dönüm miktarındaki taşınmazın, 2423 ada 1 ilâ 13 ve 2368 ada 15 ilâ 23 parsellerde adına tescil edildiği, dava konusu taşınmazın orman kapsamında kabul edildiği ve yörede 1981 yılından önce orman niteliğini kaybeden yerlerin orman sınırı dışına çıkarılması amacıyla yapılan 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması çalışmalarında orman sınırı dışına çıkarıldığından tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tescilleri istemiyle dava açmıştır.
Davalı vekili 25.08.2013 havale tarihli cevap dilekçesi ile, dava konusu taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca adına orman sınırı dışına çıkartılan yerlerden oldukları, 2010 yılında 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanun ile eklenen ek madde 4 uyarınca yapılan güncelleme çalışmalarında da tapu kayıtların beyanlar hanesinde belirtilen hususların geçerliliğini koruduğu belirlendiğinden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Yargılama sırasında ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekili 28.11.2013 tarihli dilekçe ile, müvekkillerinin ..."nın mirasçıları olduklarından taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras hisseleri oranında müvekkilleri adlarına tescilleri istemiyle davaya katılma talebinde bulunmuşlardır.
Mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın ve katılma isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından esasa, katılma istemi reddedilenler tarafından katılma istemine ilişkin temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanuna göre 1949 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi ile daha sonra 1986 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Yörede, genel arazi kadastro çalışması 1956 yılında yapılmış ve sonuçları 25.02.1956 ilâ 26.03.1956 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşmiştir. Daha sonra orman sınırı dışına çıkartılan yerlerde kullanıcılarının belirlenmesi amacıyla 3763 sayılı Kanun uyarınca 1995 yılında yapılıp 21.09.1995 ilâ 23.10.1995 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen kadastro çalışması ile 2010 yılında 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanun ile eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan güncelleme çalışması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100.-TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalı Hazineye verilmesine, taraflarca 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 388/4. (HMK m. 297/ç) ve HUMK"nın 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilâmının tebliğinden itibaren ilâma karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 25/06/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.