13. Ceza Dairesi Esas No: 2015/12162 Karar No: 2016/16839 Karar Tarihi: 21.12.2016
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2015/12162 Esas 2016/16839 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Hırsızlık suçundan mahkum olan sanığın temyiz başvurusu değerlendirilmiştir. Sanığın payına düşen adliyeye ödenen yargılama gideri miktarı, terkin edilmesi gereken tutardan az olduğu için Devlet Hazinesi'ne bırakılmıştır. Kanıtlar ve hakimin takdiri doğrultusunda, suçun sanık tarafından işlendiği kabul edilmiş ve hükümde bir usul ve yasaya aykırılık bulunmamıştır. Ancak Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca, sanığın cezaevindeyken seçme ve seçilme hakları ile alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinden yoksun bırakılması gerektiği gözetilmemiştir. Bu nedenle hüküm BOZULMUŞ ve yeni hükümde, sanığın cezaevindeyken kendi alt soyu üzerindeki haklarından yoksun bırakılması kararı alınmıştır. Kanun maddeleri ise şöyledir: 6352 sayılı Yasa'nın 100. maddesi, CMK'nın 324. maddesinin dördüncü fıkrası, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 106. maddesi ve TCK'nın 53. maddesi.
13. Ceza Dairesi 2015/12162 E. , 2016/16839 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 6352 sayılı Yasanın 100. maddesi ile CMK"nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, sanıklara yüklenen 35 TL yargılama giderinden sanığın payına düşen miktarın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle Devlet Hazinesi üzerinde bırakılması gerektiği hususu infaz aşamasında re"sen dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...."in temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.