4. Hukuk Dairesi 2020/967 E. , 2020/2347 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Asıl davada davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 01/07/2011 gününde verilen dilekçe ve birleşen davada davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Turizm İnşaat Sanayi Ticaret AŞ aleyhine 17/04/2019 gününde verilen dilekçe ile ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, birleşen dava yönünden feragat nedeniyle reddine dair verilen 24/10/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davalılardan ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Asıl ve birleşen dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın konusuz kalması nedeniyle hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, asıl davada davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl ve birleşen davada davacılar vekili; davalılardan ..."nın maliki olduğu, diğer davalı ..."ın sevk ve idaresindeki aracın, yaya olarak bulunan müvekkilleri davacılar ... ve ...’ın kızları, diğer davacılar ..., ... ve ...’ın kardeşleri ..."a çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacıların murisinin vefat ettiğini, müvekkillerinden ... ve ...’ın ölenin desteğinden yoksun kaldığını belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Asıl davada davalı ... vekili, müvekkilinin araç işleten sıfatını haiz olmadığını, kaza tarihinden önce aracın ... ... Turizm Halıcılık Kuyumculuk Sanayi ve Ticaret AŞ’ye uzun süreli olarak kiraya veridiğini, diğer davalı ...’ın ... ... Turizm Halıcılık Kuyumculuk Sanayi ve Ticaret AŞ’nin sigortalı çalışanı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Asıl davada davalı ..., dava dilekçesine cevap vermemiştir.
Mahkemece; asıl davada, meydana gelen zarardan dolayı davalı ...’nın araç işleten ve davalı ...’ın araç sürücüsü olarak müşterek ve müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle davacılar ... ve ...’ın maddi tazminat taleplerinin kabulüne, tüm davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne dair verilen ilk karar, davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi
üzerine, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 20/12/2018 gün ve 2018/1002 esas, 2018/12579 karar sayılı ilamıyla; “Dosya kapsamında bulunan kiralama sözleşmesi, bilirkişi tarafından incelenen ticari defterlere göre, kazaya karışan aracın uzun süreli kira sözleşmesi (3 ay) ile davacı tarafından kiralandığı anlaşılmaktadır. Buna göre, uzun süreli kiralama sözleşmesi ile zarar gören aracın işletenlik sıfatı dava dışı ... ... Turizm Halıcılık Kuyumculuk San ve Tic AŞ"ne geçtiği göz önüne alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile bozulmuş, bozma ilamının neden ve şekline göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. Bozma ilamından sonra, davacılar vekili tarafından ... Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ (... ... Turizm Halıcılık Kuyumculuk San. ve Tic. AŞ ile birleşen) aleyhine ikame edilen ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/325 esas sayılı dava dosyasının, eldeki dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; birleşen davada davalı şirket tarafından davacıların tazminat talepleri karşılanmış olduğundan, asıl dava yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafın 05/08/2019 tarihli dilekçe ile birleşen davadan feragat etmesi nedeniyle, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar mahkemece, bozmaya uyulduğu belirtilmiş ise de bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Mahkemece verilen ilk kararın temyizi üzerine, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 20/12/2018 gün ve 2018/1002 esas, 2018/12579 karar sayılı ilamı gereği, asıl davada davalı ...’nın araç işleten olmadığı sabit olduğuna göre, bu davalı yönünden istemin husumetten reddi ile aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği halde mahkemece, anılan davalı hakkında da karar verilmesine yer olmadığı şeklinde karar verilerek davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.