8. Ceza Dairesi 2015/7111 E. , 2016/6266 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Hükümlülük ve müsadere
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık müdafinin temyiz itirazlarının reddine, ancak:
Hükümden önce 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK.nun 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasanın 106. madde- sinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde ihtarat yapılması,
Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 4. bendinden “ve 5275 sayılı Kanunun 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile değişik 106/3. maddesi uyarınca Cumhuriyet Savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verileceğinin“ ibaresinin çıkartılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün (DÜZELTİLEREK ONANMASINA), 09.05.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI DÜŞÜNCE
6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün, sanık tarafından temyizi üzerine yerel mahkemenin kararının onanması yerine sayın çoğunluğun düzeltilerek onamaya ilişkin kararı yerinde değildir. Şöyle ki;
Yerel Mahkeme tarafından sanık hakkında hapis cezasının yanı sıra hükmedilen ve taksitlendirilen adli para cezasının ödenmemesi halinde TCK.nun 52/4. maddesinin son cümlesindeki düzenleme nedeniyle, 6545 sayılı Yasa’nın 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Yasa’nın 106/3. maddesi uyarınca Cumhuriyet Savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarının hapis cezasına çevrilerek iki saat çalışma karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verileceğinin ihtarına karar verilmiştir.
TCK.nun 52/4. maddesi son fıkrası “Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği belirtilir.” amir hükmünü içermektedir. Adli para cezasının ne şekilde infaz edileceği 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile değişik 106. maddesinde düzenlenmiştir. 6545 sayılı Yansın 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Yasa’nın 106/3. madde ve fıkrasında “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün, hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” hükmünü getirmiştir.
TCK.nun 52/4. madde ve fıkrası hakime, adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrileceği ihtarını yapma zorunluluğu getirmiştir. 5275 sayılı Yasanın 106/3. madde ve fıkrası da adli para cezasının ödenmemesi halinde nasıl infaz edileceğini düzenlemiştir. Somut olaya gelecek olursak, Mahkeme TCK.nun 52/4. maddesinin amir hükmü uyarınca ihtaratı yapmış ve 5275 sayılı Yasanın 6545 sayılı Yansın 81. maddesi ile değişik 106/3. maddesindeki metni de aynen yazarak adli para cezasının ödenmemesi halindeki prosedürü göstermiştir. Yerel mahkeme infaz yetkisini kısıtlar şekilde bir karar vermemiştir. Zaten madde metninde de Cumhuriyet Savcısına infaz açısından bir seçenek sunulmamıştır. Tüm bu anlatılanlar nedeniyle yerel Mahkemenin usul ve yasaya uygun olan hükmünün onanmasına karar verilmesi yerine adli para cezasının ödenmemesiyle ilgili kısmın çıkarılarak düzeltilmek suretiyle onanmasına dair sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 09.05.2016