BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/197 Esas 2019/1051 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2018/197
Karar No: 2019/1051
Karar Tarihi: 12.11.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/197 Esas 2019/1051 Karar Sayılı İlamı
T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/197 Esas
KARAR NO: 2019/1051
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2018
KARAR TARİHİ : 12/11/2019
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin, davacı şirketle arasındaki cari hesap borcunu ödemekten imtina ettiğini, bu nedenle, davalı şirket aleyhine İstanbul Anadolu 14. İcra Müdürlüğü'nün ------ sayılı takip dosyası ile takip başlatıldığını, başlatılan takibe davalı şirketçe borçlu olmadığından bahisle itiraz edildiğini, davalının başlatılan icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına, %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; davacının davalıya teslim taaahhütlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmediğini, taraflar arasındaki anlaşmaya uygun olmayan faturalar düzenlendiğini, bu nedenle, davacı tarafın iddialarının hukuki ve fiili mesnetten yoksun olduğundan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; talep etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak davacının ödenmeyen fatura bedellerinin tahsili için başlattığı takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında işlemekte olan açık hesap gereği davacının davalıdan ---- TL alacaklı olup olmadığı, davacının teslim taahhütlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirip getirmediği; noktasında toplanmaktadır.
İstanbul Anadolu 14. İcra Müdürlüğü'nün --- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; --- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının ---, borçlunun ... olduğu, takibin - TL cari hesap alacağı,- TL işlemiş faiz ve - TL ihtar gideri alacağı olmak üzere toplam---- TL'nin fer'ileriyle birlikte tahsiline yönelik olduğu, örnek no:7 ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu vekilince verilen itiraz dilekçelerinde borca ve fer'ilerine itiraz edildiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi --- tarafından müştereken düzenlenen ---- tarihli rapora göre; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğunu, davacının ticari defter ve kayıtlarında davalıya satışı yapılan ürünler nedeniyle --- icra takip tarihi itibariyle ---TL cari hesap alacağının göründüğü, davalının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarına göre ise davalının davacı şirkete icra takip tarihi itibariyle --- TL borçlu olduğunun göründüğünü, davacı tarafından davalı adına düzenlenen BS formları ile davalı tarafından düzenlenen BA formlarının birbirini teyit ettiği tespit edilmiştir.
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri iki bin beş yüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle iki bin beş yüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan davalının veya onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan teslim belgesi, irsaliyeli fatura, ile de sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür. Yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ticari defterler, yemin delilleri ile de sözleşme ilişkisi ispatlanabilir.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığının ve mal tesliminin kanıtı olamaz. Ayrıca faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da teslimini kanıtlamaya yeterli değildir. ----------
Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (TTK 21/2). Süresi içinde itiraz edilmeyerek kesinleşen faturadaki alacakla ilgili olarak, süre geçtikten sonra iade edilmesi veya ticari defterlere kaydedildikten sonra iade faturası düzenlenmesi, borçtan kurtulmayı sağlayan ve alacağı tartışmalı hale getiren geçerli bir araç değildir. İtiraz süresi geçtikten sonra, faturaların doğrudan iade edilmesi veya iade faturası kesilmesi alacağın varlığını ortadan kaldıran bir sonuç doğurmayacaktır. Faturaya itiraz edilmemesi sözleşme ilişkisini kanıtlamaz ise de, sözleşme ilişkisinin kanıtlanması halinde, bu sözleşme gereğince düzenlenmiş olan ve süresinde itiraz edilmeyen faturadaki miktar kesinleşir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur(HMK 222/4).
Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa'da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir.
Fatura düzenlenmesi borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte bir işlem olmadığından fatura tarihi faize başlangıç yapılamaz. Takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için borçlunun alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir bir ihtarla temerrüde düşürülmesi (TBK. m. 117/1) ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi (TBK. m. 117/2) gerekir. --------
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama, yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer'ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan --- TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davacıya ---- TL borcunun bulunduğu, ticari defterlerin birbirini teyit ettiği, dava konusu faturaların davalı ticari deftelerinde kayıtlı olduğu, davalının B/A bildirimlerine göre davacının takibe konu faturalarının davalı tarafından vergi dairesine bildirildiği, bu halde davalının B/A formlarının ve ticari defterlerinin aksini ispatlaması gerektiği, borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK'nın 222. maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği --------, davalının kendi ticari defterlerindeki kayıtların aleyhine delil teşkil edeceği ------- davalının kendi ticari defter kayıtlarının aksini yazılı delille ispatlaması gerektiği, dosyada böyle bir ispat aracının bulunmadığı gibi yazılı delil başlangıcının da olmadığı, tanık deliline başvurulmasının mümkün olmadığı, davalının yemin deliline de dayanmadığı, bu nedenle davalı takip borçlusunun icra takibine itirazının haksız ve yersiz olduğu, davalının takipten önce temerrüde düştüğünün ise davacı tarafından ispatlanamadığı anlaşıldığından, açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
İstanbul Anadolu 14. İcra Müdürlüğü'nün ----- sayılı takip dosyasında davalının 47.352,88 TL bakiye cari hesap alacağına yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Aşan istemin reddine,
Alacağın likit niteliği gözetilerek; kabul edilen asıl alacak yönünden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı tutarı 9.470,57 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 3.234,68 TL harçtan peşin alınan 578,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.655,93 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 5.558,82 TL nisbi vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 566,08 TL nispi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ve 578,75 TL peşin harç ve 5,20 vekalet harcı toplamı: 619,85 TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red %1,18 ve kabul %98,82 oranına göre hesaplanan 1.116,18 TL'sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/11/2019
