ESAS NO : 2006/11910
KARAR NO : 2007/1111 

MAHKEMESİ : HAVZA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2003
NUMARASI : 2000/303-195

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, tapulu taşınmazının kadastro tespiti sırasında iki parçaya ayrılarak bir parçasının  parsel sayısı ile adına tespit edildiğini, yaklaşık 4 dönümlük kısmının ise tescil harici bırakıldığını, bu durumun mağduriyetine sebep olduğunu ileri sürerek, kadastroca tescil harici bırakılan bölümün adına tescilini istemiştir.
Davalı Hazine, davanın reddini savunmuş, davalı köy tüzel kişiliği temsilcisi, çekişme konusu yerin davacının babasından kaldığını, davacının davasında haklı olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimiraporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
                                           -KARAR-
Dava, kadastro sırasında tescil harici bırakılan çekişme konusu taşınmazın tapuya dayalı olarak tescili isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacının, 05.01.1976 tarih ...sıra nolu tapu kaydınıda satın almakla edindiği, 3/840 payının bulunduğu ve mahkemece yapılan uygulama sonunda dayanak tapu kaydının ..ve ..nolu parsellerle birlikte niza konusu yeri kapsadığı saptanmıştır. Her nekadar dayanılan tapu kaydının sınırları sabit değilse de yerel bilirkişi tarafından taşınmaza uyduğu belirtilen tapunun .. ve ..parsellerle birlikte dava konusu yerin toplam miktarının tapudaki miktardan az olduğundan sınırların değişebilir nitelikte olması sonuca etkili görülmemiştir.
Ancak, tapu kaydında davacının 3/840 payı olup, bu payın karşılığının yüzölçümü olarak değerlendirilerek çekişme konusu krokisinde "A" harfi ile gösterilen bölümün geometrik durumu kesinleşen davacıya ait .. parsele ilave edilmek suretiyle tescile karar verilmesi doğru olmadığı gibi, davacının payı oranında davanın kabulüne karar verilip, bakiye .. payın davalı Hazine adına tescil kararı verilmesi gerekirken, tüm payın davacı adına tesciline şeklinde hüküm kurulması doğru değildir.
Davalı Hazinen bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 07.2.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.