Hırsızlık - konut dokunulmazlığının ihlali - kasten yaralama - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/10949 Esas 2016/4185 Karar Sayılı İlamı

22. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/10949
Karar No: 2016/4185
Karar Tarihi: 22.03.2016

Hırsızlık - konut dokunulmazlığının ihlali - kasten yaralama - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/10949 Esas 2016/4185 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Suç tarihinde yürürlükte olan kanunların hükümlerine göre incelediğinde, hükümlerin niteliği, ceza türü ve süresi göz önünde bulundurulduğunda; suça sürüklenen çocuk hakkında verilen mahkumiyet kararına karşı temyiz itirazları reddedildi. Ancak hırsızlık ve konut dokunulmazlığı ihlali suçlarından kurulan hükümler bozuldu. Suça sürüklenen çocuk suçu kabul etmemiş ve suçla ilgili bilgisi olduğu tanıklar tarafından da tasdik edilmemiştir. Ayrıca, suçun birden fazla kişi tarafından işlendiği anlaşıldığı için, konut dokunulmazlığının ihlali suçunun TCK'nın 119/1-c maddesi gereğince değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. İhtar edilmesi gerektiği halde adli para cezasının ödenmediği takdirde hapse çevrileceği konusunda yazılı bir ihtar yapılmamış ve suça sürüklenen çocuk hakkında yanlış bir karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: 5320 sayılı Kanun’un 26. maddesi, Geçici 2/1. madde, 6217 sayılı Kanun, TCK'nın 119/1-c maddesi, 5275 sayılı Kanun'un 106/4. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 231/5. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 317. ve 326/son maddeleri.

22. Ceza Dairesi 2015/10949 E. , 2016/4185 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : ...
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre; 14/04/2011 tarihli 27905 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"a eklenen Ğeçici 2/1. maddesi gereğince hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince REDDİNE,
B-Hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin temyizine gelince;
Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Suça sürüklenen çocuk ..."ın aşamalarda atılı suçu kabul etmediği, tanıkların suça sürüklenen çocuğun hırsızlık yaptığına dair görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, yaşı nedeniyle soruşturma evrakı tefrik edilen ve hakkında kamu davası açılan Okan Çoban"ın da yargılandığı dava dosyası getirtilip incelenerek, suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçu işlediğine dair delillerin nelerden ibaret olduğu saptanıp yeterince açıklanmadan, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
2-Kabule göre de;
a-Konut dokunulmazlığın ihlâli suçunun, birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinin anlaşılması karşısında, TCK"nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b-Konut dokunulmazlığını bozma suçundan hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde 5275 sayılı 106/4. maddesine aykırı olarak hapse çevrileceğinin ihtar edilmesi,

c-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih v... sayılı kararında da kabul edildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde nazara alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı ve
konut dokunulmazlığının ihlali suçunda da maddi zararın söz konusu olmadığı nazara alınmadan yazılı şekilde ""zararın tamamen giderilmediği"" biçimindeki yasal olmayan gerekçe ile suça sürüklenen çocuk hakkında 5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 22.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.