Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/12283
Karar No: 2007/1037

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2006/12283 Esas 2007/1037 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2006/12283 E.  ,  2007/1037 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : UŞAK 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 25/01/2005
    NUMARASI : 2003/652-11

    Taraflar arasında görülen davada;
     Davacı, şirket adına kayıtlı ...ve ... parsel sayılı taşınmazlar üzerinde, uzun yıllardır kullanılmayan davalıya ait kereste atölyesi ve eklentilerinin bulunduğunu, taşınmazlara konut inşaa edileceğini ileri sürerek yıkım isteğinde bulunulmuştur.
     Davalı, çekişmeli taşınmazların öncesindeki, kadastral parselde paydaş iken belediyece yapılan 3194 Sayılı Yasanın 18.maddesi uygulaması ile yapıların davacı şirkete ait parsellerde kaldığını yapı bedellerinin ödenmediğini bildirip, davanın reddini savunmuştur.
     Mahkemece; imar uygulaması sonucu yapıların çekişmeli taşınmazlar içerisinde kaldığı bilirkişilerce belirlenen yapı bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıya ödendiği hususunun dosyaya ibraz edildiği takdirde davanın kabulüne biçiminde  karar verilmiştir. 
     Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi   raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
                                            -KARAR-
     Dava, çaplı taşınmazdaki yapıların yıkımı isteğine ilişkindir.
     Mahkemece, bilirkişilerce belirlenen yapı bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıya ödendiği hususunun dosyaya ibraz edildiği takdirde davanın kabulüne biçiminde karar verilmiştir.
     Dosya içeriğinden, toplanan delillerden çekişme konusu taşınmazların 3194 Sayılı Yasanın 18.maddesi hükmünün uygulanması suretiyle idari şuyulandırma işlemi ile oluştuğu, davacının, dava konusu 1902 ada 9-10 ve 5 sayılı imar parsellerinin maliki olduğu, davalının ise imar öncesi 13 ve 14 nolu kadastral parsellerde hak sahibi olup, imar işlemi sonucu kereste fabrikası idare binası, atölye ve deposunun bir bölümünün imar parselleri içersinde kaldığı  anlaşılmaktadır.
     Bilindiği üzere; yasal ayrıcalıkların dışında ayrılmaz parçanın (mütemmim cüz"ün) mülkiyeti ve buna bağlı olarak tasarruf hakkı üzerinde bulunduğu arza bağlıdır. Bu husus Türk Medeni Kanununun 684.maddesinde açıkça vurgulanmıştır. Ne varki, yürürlükten kalkmış olan 6785 Sayılı Yasanın 1605 Sayılı Yasa ile değişik 42/c ve halen yürürlükte bulunan 3194 Sayılı İmar Yasasının 18.maddelerinde özel hükümler getirilmek suretiyle ayrılmaz parça (mütemmim cüz) olan yapı  ile  arz arasındaki hukuki ilişki kesilmiş,
    bazı durumlarda yapı üzerinde bulunduğu yerin malikinden başkasına bırakılarak imar parsellerinin oluşturulabileceği öngörülmüştür. Böylece yapıların bedelleri ilgili parsel sahiplerince yapı sahibine ödenmediği veya aralarında bu yönde bir anlaşma yapılmadığı yada ortaklığın giderilmesi davası açılmadığı sürece bu yapıların ömürlerini dolduruncaya kadar eski sahiplerine kullanma imkanı sağlanmıştır.
     Öte yandan zeminin maliki olan kişinin taşınmazı bizzat kullanma yetkisi sınırlanmış, ayrılmaz parça (mütemmim cüz) durumunda olan yapı üzerinde tasarruf etme gücü özel yasa ile kısıtlanmıştır.
     2981 Sayılı Yasanın 3290 Sayılı Yasa ile değişik 10/c maddesi de aynı doğrultuda hüküm getirmiştir.
     Gerçekten bir kimse kendisine veya yasanın himaye ettiği bir hakka dayanarak 3.bir şahsa ait bir taşınmaz üzerine ayrılmaz parça (mütemmim cüz) niteliğinde yapı inşa etmiş, imar uygulaması sonucu bu yer davacıya ait imar parseli içerisinde kalmış ise, kendi arzu ve iradesi dışında idari kararla oluşan bir durum söz konusu olduğundan kusurlu sayılamaz. İşte bu nedenle yukarıda değinildiği gibi yasa koyucu imar perseli malikine karşı yapı sahibini koruma zorunluluğunu duymuştur.
     Hal böyle olunca; yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davalıya ait yapıların imar işlemi sonucu davacı taşınmazında kaldığı dikkate alınarak, bilirkişilerce belirlenen davalıya ait yapı değerinin davacı tarafından mahkeme veznesine depo ettirilmesi tecavüzlü durumun davalı iradesi dışında idari kararla oluştuğu hususu da gözetilerek davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması kaydıyla yıkım isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, infazda duraksamaya neden olacak biçimde yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
     Tarafların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 5.2.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi