17. Ceza Dairesi 2015/2795 E. , 2015/5101 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Gerekçeli karar başlığındaki suç tarihinin 19.04.2008 yerine 20.04.2008 olarak yanlış yazılması yerinde düzeltilmesi olanaklı yazım hatası kabul edilmiştir.
Sanık hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından hükmolunan cezaların TCK"nın 58/6-7. maddesi uyarınca ayrı ayrı mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi yerine, anılan hükümlerin tümünü kapsayacak şekilde 5237 sayılı TCK"nın 58/6-7. maddesiyle bir kez uygulama yapılması sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Müştekinin aşamalardaki beyanında, olay günü 20.30 sıralarında evden ayrıldıklarını, 23.30"da döndüklerinde eve hırsız girdiğini fark ettiklerini beyan ettiği, eylemin 20.30-23.30 arasında gerçekleştiğinin sabit olduğu, yaz saati uygulaması dikkate alındığında güneşin 18.54"de battığı, saat 20.54"e kadar olan zaman diliminin gündüz olarak kabul edilmesi gerektiğinin anlaşılması karşısında, hırsızlık eyleminin gece sayılan vakitte gerçekleştiğinin kesin olarak belli olmaması nedeniyle, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince eylemin gündüz vakti işlendiğinin kabulü ile hüküm kurulması gerekirken, sanık hakkında atılı suç nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesince artırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayin edilmiş olması,
2) Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından
TCK"nın 143. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkarılması ile sanığa tayin edilen 2 yıllık temel ceza üzerinden TCK"nın 168/1 maddesi gereğince 2/3 indirim yapılarak 9 ay 10 gün hapis cezasının 8 ay hapis cezası, takdiri indirimin uygulandığı fıkradaki 7 ay 23 gün hapis cezasının 6 ay 20 gün hapis cezası şeklinde düzeltilmesine, yine hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölümün çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına"" cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Sanık hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından hükmolunan cezaların TCK"nın 58/6-7. maddesi uyarınca ayrı ayrı mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi yerine, anılan hükümlerin tümünü kapsayacak şekilde 5237 sayılı TCK"nın 58/6-7. maddesiyle bir kez uygulama yapılması sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
1) Suç tarihi itibari ile konut dokunulmazlığını ihlal suçunun uzlaşmaya tabi olduğu, taraflara 5271 sayılı CMK.nun 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşmaya ilişkin prosedür uygulanmadan ve uzlaşmaya ilişkin hükümler tartışılmadan karar verilmesi,
2) Müştekinin aşamalardaki beyanında, olay günü 20.30 sıralarında evden ayrıldıklarını, 23.30"da döndüklerinde eve hırsız girdiğini fark ettiklerini beyan ettiği, eylemin 20.30-23.30 arasında gerçekleştiğinin sabit olduğu, yaz saati uygulaması dikkate alındığında güneşin 18.54"de battığı, saat 20.54"e kadar olan zaman diliminin gündüz olarak kabul edilmesi gerektiğinin anlaşılması karşısında konut dokunulmazlığını ihlal suçunun gündüz vakti işlendiğinin kabul edilmesi gerekirken TCK"nın 116/4. maddesince uygulama yapılarak sanık hakkında fazla ceza tayin edilmiş olması,
3)Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 06.07.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.