17. Hukuk Dairesi 2019/5829 E. , 2020/6147 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalılardan ... ile ... Gıda Dan. Tic. Ltd. Şti"nin ayrı ayrı vergi mükellefi olup haklarında ödenmeyen vergi borçları nedeniyle haciz işlemi yapıldığını, davalılar ... ile ..."in kamu alacağının tahsili için yapılan takip işlemini sonuçsuz bırakmak için üzerlerine kayıtlı taşınmazları muvazaalı şekilde diğer davalılara satıp devrettiklerini belirterek 6183 sayılı kanunun 27,28,29,30 maddeleri uyarınca muvazaalı satışların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...; davaya konu kendi adına kayıtlı taşınmazları eski eşi ..."ya boşanma şartı olarak uygun bir bedel ile verdiğini, vergi borcunun yüksek olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; davaya konu taşınmazları eski eşi ..."den boşanma şartı olarak uygun bir bedel ile satın aldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili; müvekkilinin ..., ..., ... mah, 1140 ada 13 parselde bulunan 2 nolu bağımsız bölümü icra dairesinin yapmış olduğu ihale yolu ile aldığını, daha sonra da ..."a sattığını, müvekkilinin davacıya borçlu olan kişiler ile muvazaalı satış yapmasının söz konusu olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; üzerine kayıtlı taşınmazları 4 çocuğu arasında paylaştırıp devir işlemlerini yaptığını, mal kaçırmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; ..."in oğlu olduğunu, babasının paraya sıkışması ile taşınmazı kendisinin aldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; ..."in oğlu olduğunu, babasının yaptığı paylaşım ile taşınmazı kendisinin aldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; ... Ltd. Şti hakkında başlatılan takibin sonucunda bu borcun şirketten tahsil edilemediğine ya da haczi kabil mal varlığının olmadığına dair bir tespitin bulunmadığı, duruşma sırasında beyanda bulunan ..."in vergi borcunu yapılandırdığı ve taksitler halinde ödediği beyanı ile bu beyana istinaden Vergi dairesinden gelen yazıda da yapılandırmanın yapıldığının bildirildiği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava,6183 sayılı Yasa"nın 24 ve devamı maddesinden kaynaklanan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için diğer dava koşullarının yanında, iptali istenilen tasarrufun bir tarafının hakkında kesinleşmiş bir takip bulunan borçlu olması gerekmektedir.
6183 sayılı Yasa"nın 4369 sayılı Yasa"nın 21.maddesi ile değişik 35.maddesi limited şirketin amme alacaklarını ödeyememesi halinde şirket ortaklarından bu borcun nasıl tahsil edileceğine ilişkin düzenlemeye göre limited şirketin tasfiye edilmesi veya tahsil imkanı kalmadığına ilişkin belge alındıktan sonra ortaklar hakkında takibe geçilmesi gerekmektedir.
Somut olayda, dosya içerisindeki belge ve davacı idarenin verdiği yazı cevaplarından, vergi borcunun ... Gıda.İnş.Hayv.San.Ltd.Şti."ne ait olduğu, şirketin vergi borçları nedeniyle şirket hakkında ödeme emirleri düzenlendiği, 14/02/2012 tarihinde bu ödeme emirlerinin tebliğ edildiği, her ne kadar davalı ... hakkında şirket ortağı olması nedeniyle yapılmış bir takip olmadığı
anlaşıldığından bu davalı yönünden verilen karar doğru ise de; şirketin ortağı olan davalı ... hakkında 6183 sayılı Yasa"nın 4369 sayılı Yasa"nın 21.maddesi ile değişik 35.maddesi gereğince ödeme emirleri düzenlediği ve bu ödeme emirlerinin 08/05/2012 tarihinde tebliğ edildiği, dolayısıyla davalı borçlu şirket hakkındaki ve vergi borçlusu şirketin ortağı olan davalı ... hakkındaki takibin 6183 sayılı yasa hükümlerine göre kesinleştiği anlaşıldığından davalı vergi borçlusu şirket ve şirket ortağı olan ...’in yaptığı dava konusu tasarrufların 6183 Sayılı AATUHK"nun 24,27,28,29,30 maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
2-Kabule göre de; Bu tür davaların görülebilmesi için borçlu hakkında 6183 sayılı yasaya göre bir takip yapılmış ve kesinleşmiş olması gerekir ancak aciz belgesine gerek olmayıp borçlunun borcunu ödeyememe durumunun gerçekleşmiş olması yeterlidir. Mahkemece; davalı vergi borçlusu ... Ltd. Şti hakkında başlatılan takibin sonucunda bu borcun şirketten tahsil edilemediğine ya da haczi kabil mal varlığının olmadığına dair bir tespitin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Vergi alacağına yönelik olarak 6183 Sayılı Yasa kapsamında yapılmış bir takip söz konusu olduğundan aciz belgesine ihtiyaç duyulmamaktadır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 26/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.