Esas No: 2022/2062
Karar No: 2022/3211
Karar Tarihi: 20.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/2062 Esas 2022/3211 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Elazığ 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan dava sonucunda, Bakırcıoğlu İnşaat Taahhüt Emlak Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.'nin 2018 yılında terkin edilmesi nedeniyle ihya edilerek yeniden sicile kaydına karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir. Davalı tarafın itirazı üzerine Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi, istinaf istemini reddetmiştir. Temyiz başvurusu sonucunda yapılan yargılama sonucunda ise, verilen kararda bir isabetsizlik olmadığından kararın onanmasına karar verilmiştir. İlgili kanun maddeleri HMK'nın 353/b-1, 370/1 ve 372'dir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Elazığ 5. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 18.02.2020 tarih ve 2019/372 E- 2020/59 K. sayılı kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nce verilen 11.01.2022 tarih ve 2020/839 E- 2022/108 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; 19/02/2018 tarihinde Bakırcıoğlu ... Ltd. Şti.'nin Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/1938 E. sayılı dava doyasını vekil sıfatıyla takip ederken haksız olarak azledildiğini, bu azil işlemi nedeniyle Mersin 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/314 E. sayılı dosyasında fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL avukatlık ücretine ilişkin alacak talepli kısmi dava açtıklarını, 10/12/2018 tarihli bilirkişi raporuyla davalıdan alacak miktarının 205.352,73 TL olduğunun tespit edildiğini, Mersin 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/314 E. sayılı dosyasındaki kararı ile bilirkişi raporu esas alınarak haksız azil nedeniyle davanın kabulüne karar verildiğini, bahsi geçen davada ihyası istenen şirket vekilinin 12/04/2019 tarihli istinaf dilekçesi ile davalı şirketin 01/08/2018 tarihinde tasfiyeye girdiğini, ...'nun tasfiye memuru olduğunu 15/08/2018, 27/08/2018 ve 04/09/2018 tarihlerinde alacaklılar için üç ilanın yapıldığını ve 04/03/2019 tarihinde şirketin ticaret sicilinden terkin edilmiş olduğunu beyan ettiğini, istinaf dilekçesiyle beraber ihyası istenen şirketin ticaret sicilden terkin edildiğini öğrendiklerini, ihyası istenen şirketin tasfiye memurunun davacı tarafa hiç bir bildirim yapmadığını, tasfiye işlemlerinin tasfiye memuru tarafından yerine getirilmediğini, tasfiye memurunun bu kusurları nedeniyle doğacak zararlarından şahsi mesuliyeti yönünden tüm dava ve şikayet hakkını saklı kalmak kaydıyla, ...'nün 13935 siciline kayıtlı Bakırcıoğlu ... Ltd. Şti.'nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; davacının babasının tasfiye edilen ve ihyası talep edilen Bakırcıoğlu ... Ltd. Şti.'nin ortaklarından olduğunu, genel kurul kararından babasının haberdar olmasının yanında kızı olan davacının da haberdar olmamasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını, davacının şirketin tasfiyesine başlatıldığı ilk günden itibaren haberdar olduğunu, müvekkilinin tasfiye memuru sıfatını haiz olduğu şirketin 01/08/2018 tarihinde tasfiyeye girdiğini, 1. , 2. ve 3. ilanların yayınlandığını, ilanların akabinde yasal sürenin sonunda şirketin 04/03/2019 tarihli genel kurul kararı ile tasfiye sürecini tamamlayarak Elazığ Ticaret Sicili Müdürlüğü nezdinde tutulan ticaret sicilinden terkin edildiğini, tasfiye memurluğunca yapılan bu ilanların amacının tasfiyeye giren şirketten alacaklı olduğunu iddia eden kişilerin tasfiye memuruna başvuru yaparak alacaklarını kayıt altına almalarını sağlamak olduğunu, davacının babası olan ...'nun da şirketin tasfiyeye girdiğini bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, istinaf incelemesi devam eden Mersin 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/314 E. sayılı ilamına dayanarak Bakırköy 10. İcra Müdürlüğü'nün 2016/1256 E. nolu dosya kapsamında mevcut ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesi'nin 2018/2897 E., 2019/1095 K. sayılı dosyası kapsamında tutulan 43.772,52 TL'yi davacının haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil ettiğini, davacının azledildikten sonra Bakırköy 10.İcra Müdürlüğünün 2016/1256 E. sayılı dosyasına gelen paranın davacıya vekalet ücreti ödenmesi yönünden İcra Müdürlüğüne talepte bulunduklarını ve 134.000,00 TL'nin İcra Müdürlüğü aracılığıyla davacıya gönderildiğini ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili; ihyası istenen Bakırcıoğlu ... Ltd. Şti.'nin 6102 sayılı TTK kapsamında kaydının silindiğini, kurumun kanun ve yönetmeliklere uygun olarak işlem yaptığını, yapılan işlemler ile ilgili kurumun herhangi bir kusurunun bulunmadığını, bu davada yasal hasım olması nedeniyle aleyhlerine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek davanın esası hakkındaki takdiri mahkemeye bıraktığını belirtmiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Elazığ Ticaret Sicil Müdürlüğünün yazısı ile Bakırcıoğlu ... Ltd. Şti.'nin 04/03/2019 tarihinde sicilden terkin edildiğinin bildirildiği, davacının derdest davasına devam edebilmek için şirketin ihyasının gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, Elazığ Ticaret Sicil Müdürlüğünün 13935 siciline kayıtlı Bakırcıoğlu İnşaat Taahhüt Emlak Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.'nin Mersin 7.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/314 E. sayılı dosyası ve bu dosya ile bağlantılı ek dava açmak işlemleri ile sınırlı olmak kaydı ile şirketin ihyasına ve ticaret siciline tesciline, tasfiye memuru olarak son tasfiye memuru ...'nun atanmasına karar verilmiştir.
Bu karara karşı, davalı ... vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Mersin 7.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/314 E. sayılı dosyasında 19/02/2018 tarihinde açılan dava tarihi itibariyle tüzel kişiliği mevcut olan şirketin, davanın devamı sırasında terkin edilmekle dava ehliyetini kaybetmesi sebebiyle, ilgili şirketin ihya edilerek yeniden sicile kaydının ve bu şekilde usulünce taraf teşkilinin sağlanması gerektiği, davacının, şirketin ihyasını istemesinde hukuki yararının bulunduğu, ihyası istenilen şirketin tasfiyesinin tamamlanmadığı, dolayısıyla mahkemece, dava dışı şirketin hakkında yürüyen davanın devamı sırasında terkin edilmekle dava ehliyetini kaybetmesi sebebiyle ihya edilerek yeniden sicile kaydına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı ... vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davalı ...'ndan temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 20/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.