Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/14748 Esas 2017/12951 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/14748
Karar No: 2017/12951
Karar Tarihi: 28.09.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/14748 Esas 2017/12951 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/14748 E.  ,  2017/12951 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar, dava konusu taşınmazın 13/05/2014 tarihinde taraflarınca satın alındığını, davalının kiracılığının ise 1999 yılına kadar uzanmakta olup, kira döneminin başlangıç tarihinin belli olmadığını beyanla Türk Borçlar Kanunu"nun 347. maddesi uyarınca , davalının 10 yılı aşkın süreden bu yana kiracı olması sebebi ile kiralanandan tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, taraflar arasında kira ilişkisi bulunmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, kısa kararla gerekçeli karar arasında açık bir çelişki ortaya çıktığından bahisle verilen bozma ilamına uymak suretiyle yapılan yargılamada, davanın kabulü ile davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    HMK’nun 190.maddesi uyarınca ispat yükü, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. HMK’nun 189/3.maddesi uyarınca kanunun belirli delillerle ispatını emrettiği hususlar başka delillerle ispat olunamaz. Aynı yasanın 200. maddesine göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin yapıldıkları zamanki miktar ve değeri 2.500 Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir.
    Olayımıza gelince; Davacılar, kira ilişkisine dayanarak TBK"nun 347. maddesi uyarınca davalının kiralanandan tahliyesini istemiş, davalı ise taraflar arasında kira ilişkisi bulunmadığını savunmuştur. Somut olayda davacı, kira ilişkisinin varlığından hareketle tahliye isteminde bulunduğuna göre kira ilişkisinin varlığı ve başlangıç tarihinin ispat külfeti davacı yana aittir. Davacılar, yazılı delillerle davalının kiralananda kiracı olduğunu, kira ilişkisinin başlangıç tarihi ile süresini ispat edememiştir. Bu durumda, açıklanan hususlar gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.
    Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK. nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.