Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/13629
Karar No: 2009/2493
Karar Tarihi: 03.03.2009

Hizmet Akdi - Sigortalılık Süresinin Tespiti - Zorunlu Sigortalı - Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2008/13629 Esas 2009/2493 Karar Sayılı İlamı

 

 

10. Hukuk Dairesi 2008/13629 E., 2009/2493 K.

10. Hukuk Dairesi 2008/13629 E., 2009/2493 K.

  • HİZMET AKDİ
  • SİGORTALILIK SÜRESİNİN TESPİTİ
  • ZORUNLU SİGORTALI

 

  • 2495 S. BAZI KURUM VE KURULUŞLARIN KORUNMASI VE GÜVENLİ... [ Madde 8 ]
  • 2495 S. BAZI KURUM VE KURULUŞLARIN KORUNMASI VE GÜVENLİ... [ Madde 1 ]
  • 2495 S. BAZI KURUM VE KURULUŞLARIN KORUNMASI VE GÜVENLİ... [ Madde 2 ]

"İçtihat Metni"

Davacı vekili, davacının 01.01.2000 tarihinden itibaren, davalı T... Genel Müdürlüğü"ne ait tesislerde gönüllü köy korucusu adı altında geçen ancak hizmet akdine dayalı olan ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulü ile davacının, davalı T..."de 01.01.2000 tarihinden itibaren T... işçisi olarak çalıştığının tespitine karar verilmiştir.

Hükmün, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili ile davalı T... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

1- 442 sayılı Köy Kanunu"nun sekizinci faslında "Köy Korucuları ve Göreceği İşler" düzenlenmiş olup, 68. maddede, köy sınırı içinde herkesin ırzını, canını ve malını korumak için köy korucuları bulundurulacağı; korucuların İhtiyar meclisi tarafından tutulacağı ve köy muhtarının vereceği haber üzerine kaymakamın emri ile işe başlayacakları; korucuların köy muhtarının emri altında olduğu ve resmi işlerde onun emirlerine uymak zorunda bulundukları belirtilmiştir (m. 68-72). Belirli durum ve koşullarda, bunlara yardım ve destek amacıyla "gönüllü korucu" adı altında bazı kişilerin görev yapabileceği 74. maddede düzenlenmiş, anılan maddede; "Köy muhtarı ve ihtiyar meclisi, mahsul zamanlarında çapulcular ve eşkıya türemiş ise, yağmadan köy halkını korumak için köylünün eli silah tutanlarından lüzumu kadarını gönüllü korucu ayırarak, bunların isimlerini bir kağıda yazıp kaymakama götürür. Kaymakamın müsaadesi olursa, bu gönüllü korucular asıl korucularla beraber yağmacılara ve eşkıyaya karşı köy ve köylüyü korurlar." hükmü öngörülmüştür. Kanun koyucu, anılan maddelerle "köy korucusu" kavramını benimseyip belirli durum ve koşullarda (ürün zamanlarında eşkıya ve çapulcuların türemesi durumunda, köy halkını yağmadan korumak için), bunlara yardım ve destek amacıyla "gönüllü korucu" adı altında bazı kişilerin görev yapabileceğini belirtmiştir.

Ülkemizde terör eylemlerinin yoğunluk kazanması üzerine, özellikle güvenlik güçlerinden ve jandarma karakollarından uzak yerleşim birimlerinde yaşamını sürdüren bireylerin mal ve can güvenliğinin korunmasında güvenlik güçlerine destek ve yardımcı olmak ve anında müdahaleyi gerçekleştirmek amacıyla 26.03.1985 gün ve 3175 sayılı Kanun"u kabul ederek 442 sayılı Köy Kanunu"nun 74. maddesine eklenen fıkra ile "Bakanlar Kurulu"nca tespit edilecek illerde; olağanüstü hal ilanını gerektiren sebeplere ve şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin köyde veya çevrede ortaya çıkması veya her ne sebeple olursa olsun köylünün canına ve malına tecavüz hareketlerinin artması hallerinde de, valinin teklifi ve İçişleri Bakanltğı"nın onayı ile yeteri kadar geçici köy korucusu görevlendirilebilir. Bu şekilde görevlendirilen geçici köy korucularına görevleri süresince ödenecek ücret ile hizmetin bitiminde verilecek tazminat miktarı ile giyim bedelleri İçişleri Bakanlığı"nın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu"nca tespit edilir ve Maliye ve Gümrük Bakanlığı bütçesine ilgili transfer harcamaları bölümünden İçişleri Bakanlığı bütçesine aktarılacak ödenekten bu Bakanlıkça karşılanır." düzenlemesi getirilmiştir.

Davacı; her ne kadar jandarma ve mülki idare amirliği tarafından gönüllü köy korucusu adı altında görevlendirilmiş ise de; davacının, köy korucuları gibi köy sınırı içinde herkesin ırzını, canını ve malını korumak; gönüllü korucuları gibi ürün zamanlarında eşkıya ve çapulcuların türemesi nedeniyle köy halkını yağmadan korumak için köy korucusuna yardım ve destek olmak; geçici köy korucuları gibi, terör eylemleri nedeniyle güvenlik güçlerinden ve jandarma karakollarından uzak yerleşim birimlerinde yaşamını sürdüren bireylerin mai ve can güvenliğinin korunmasında güvenlik güçlerine destek ve yardımcı olmak, anında müdahaleyi gerçekleştirmek işlerinde çalışmadığı gibi, bu gibi görevlerinin de bulunmadığı belirgindir,

Somut uyuşmazlıkta davacının; T..."nin gözetim ve denetimi altında, arama ve üretim sahalarının güvenliğinin sağlanması işinde çalıştığı, hizmet ve mesaisinin tamamını davalının idareye hasrettiği, davalı idarenin sağladığı servis aracı İle görev yerine gidip-geldiği, kendisine ücretinin davalı tarafından ödendiği anlaşılmaktadır.

10.06.2004 tarih ve 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun ile yürürlükten kaldırılan 2495 sayılı Bazı Kurum ve Kuruluşların Güvenliklerinin Sağlanması Hakkında Kanun ile, milli ekonomiye veya Devletin savaş gücüne önemli ölçüde katkısı bulunan, kısmen veya tamamen yıkılmaları, hasara uğratılmaları veya geçici bir zaman için dahi olsa çalışmadan alıkonulmaları, ülke güvenliği, ülke ekonomisi veya toplum hayatı bakımından olumsuz neticeler yaratacak kamuya veya özel kişilere ait kurum ve kuruluşların sabotaj, yangın, hırsızlık, soygun, yağma, yıkma, burada bulunanların zorla işten alıkoyma, sağlıklarını ve vücut bütünlüklerinin tehdit ve tehlikelere karşı korunması ve güvenliklerinin sağlanması amacıyla, belirtilen özellikleri taşıyan baraj, enerji santralleri, rafineri, enerji nakil hatları, akaryakıt, nakil, depolama, yükleme tesisleri ve benzeri yerlerde, sivil trafiğe açık Devlet eliyle işletilen hava meydanları ve limanlar, tarihi eserler, ören yerleri, sitler, açık ve kapalı müzeler, sanayi ve ticari ve turistik tesislerde özel güvenlik teşkilatı kurulabilmesi olanağı sağlanmıştır.

Bu kapsamda oluşturulan özel güvenlik teşkilatı, bağlı olduğu kuruluşu ve kanun hükümleri dairesinde korumak ve güvenliği sağlamakla görevli ve yetkileri bu kanunla sınırlı özel bir kolluk kuvveti niteliğindedir (8. madde). Çalışmakta olan güvenlik teşkilatı personeli ise, sosyal güvenlik kurumu kapsamında yer almaktadır (15. madde).

Açıklanan yasal düzenlemeler ve maddi olgular dikkate alındığında, davacı ile davalı idare arasında hizmet akdinin unsurlarının oluştuğu, 506 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalı olarak kabulü gerektiğinin anlaşılmasına göre, mahkemenin bu yöndeki kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.

2- Dava açılmasının maddi hukuk ve usul hukuku bakımından sonuçları, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 185, 187 ve 202. maddelerinde düzenlenmiş olup, usul hukuku yönünden doğurduğu sonuçlardan biri, Kanunda açıkça belirtilmemekle birlikte, her davanın açıldığı tarihteki duruma göre karara bağlanmasıdır. Bir başka anlatımla istem, dava tarihi itibarıyla var olan gerçekleşmiş hakları konu almalı, hüküm de, uyuşmazlığın başladığı tarihten davanın açıldığı güne kadar gerçekleşmiş olayları içermelidir. Aksi durum, özel ve geçerli bir neden bulunmadıkça, yukarıda anılan Kanunun 389. maddesinde öngörülen ilkelere aykırılık oluşturur. Bu bakımdan, inceleme konusu davaya ilişkin olarak davacı vekilince davanın açıldığı güne kadarki dönem yönünden tespit İsteminde bulunabileceğinden, sigortalılık süresi hüküm altına alınırken mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu dava tarihi ile sınırlandırma yapılmaması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

Ne var ki, bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamah, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.

Sonuç: Hüküm fıkrasında yer alan "01.01.2000 tarihinden itibaren" ibaresinden sonra gelmek üzere "dava tarihi olan 27.03.2006 tarihine kadar" ibaresinin hüküm fıkrasına eklenmesine ve hükmün bu şekliyle (DÜZELTİLEREK ONANMASINA), 03.03.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.
 

 

 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi