Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/5854 Esas 2016/9290 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5854
Karar No: 2016/9290
Karar Tarihi: 24.03.2016

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/5854 Esas 2016/9290 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/5854 E.  ,  2016/9290 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının, davalıya ait işyerinde olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından geçerli sebep olmaksızın feshedildiğini belirterek, feshin geçersizliğine ve işe iadeye karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekilleri ayrı ayrı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, feshin geçersizliğine ve davacının davalı ... işyerinde işe iadesine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalılar temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    Somut olayda, davacı, davalı asıl işverene ait işyerinde, alt işveren işçisi olarak çalışmıştır. Dosya içeriğindeki bilgi ve belgeler çerçevesinde yapılan değerlendirme neticesinde, 6001 sayılı ... Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun"un 4. maddesi uyarınca asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun olarak kurulduğu ve muvazaaya dayanmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki, davacının aksi yönde bir iddiası da yoktur. Bu halde mahkemece karar gerekçesinde asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun açıklanması hatalı ise de, somut olayın özelliğine göre bu hatanın hüküm sonucuna etki etmediği, davalının asıl işveren sıfatıyla 4857 sayılı İş Kanunu"nun 2. maddesinin altıncı fıkrası gereğince davacının işçilik hak ve alacaklarından sorumluluğunun bulunduğu açıktır. Mahkemece, davalı ... işyerinde işe iadeye karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
    1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE, davacının davalı ... Tic. Ltd. Şti. - ... San. Tic. Ltd. Şti. İş Ortaklığı işyerinde İŞE İADESİNE,
    3-Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının fesih sebebi ve kıdemi dikkate alınarak dört aylık ücreti olarak belirlenmesine,
    4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna,
    5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.800,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
    7-Davacı tarafından yapılan 149,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
    8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 24.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.