Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5973
Karar No: 2021/10235
Karar Tarihi: 15.06.2021

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/5973 Esas 2021/10235 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2021/5973 E.  ,  2021/10235 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 32. Hukuk Dairesi

    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 4. İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalıya bağlı Deniz Kuvvetleri Komutanlığı- Deniz Basımevi Müdürlüğü’nde 4857 sayılı Kanuna tabi matbaa işçisi olarak 05.10.1991 tarihinde çalışmaya başladığını, davacı ile birlikte birçok işçinin ücret derecelerinin hesaplanmasında hata yapıldığının belirlenmesi üzerine ... ile toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendika arasında arasında protokol bağıtlanarak bu hatanın giderilmeye çalışıldığını, davacının işe başladığı tarihteki çalışma süresinin 2700 gün olarak kabulü gerekirken 2080 gün olarak belirlendiğini, Sosyal Güvenlik Kurumundan kaynaklanan bu hata sebebiyle davacının ikinci sınıf işçi olarak işe başlatıldığını ve ücretinin eksik ödendiğini, Sosyal Güvenlik Kurumundan kaynaklanan bu hatanın düzeltildiğini, ancak davalı işverence davacının alması gereken ücret miktarı üzerinden hesaplanacak ilave tediye alacağının ödemediğini beyan ederek bu alacağın hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının işe girdiği dönemde yürürlükte olan 13"üncü Dönem Toplu İş Sözleşmesinde işçilik sınıflarının düzenlendiğini, davacının bu hükümlere göre işe alındığını, toplu iş sözleşmesinin 21"inci maddesine göre sigorta prim belgesinin işçi tarafından sunulması gerektiğini, bu belgenin ise başlayıncaya kadar sunulduğu takdirde dikkate alınabileceğini, ayrıca toplu iş sözleşmesinin yanlış işe alma ve ücret intibakına ilişkin 146"ncı maddesinde belli bir süre sınırının öngörüldüğünü, işveren ile sendika arasında bağıtlanan protokol ile ihdas edilen geçici 3"üncü maddenin işe girmeden önce çalışma hayatı olan herkesin üst ücret derecelerine intibak ettirileceğine ilişkin bir hüküm getirmediğini, davacının 21.03.2012 tarihli dilekçesinin ekinde de sadece 12.07.1991 tarihli Sosyal Sigortalar Kurumu yazısını ibraz ettiğini, söz konusu belgede 2080 prim gün bulunması nedeniyle derece düzeltmesi yapılmadığını, aradan 24 yıl geçtikten sonra geriye dönük alacak talebinin hukuka aykırı olup iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    Mahkemece, davacının 21/03/2012 tarihinde süresi içerisinde gerekli başvuruyu yaptığı, hizmet dökümündeki hatanın davacıdan kaynaklanan bir durum olmadığı, bu nedenle davacının 16/12/2013 tarihli dilekçe ile yapmış olduğu başvurunun yeni bir başvuru gibi kabul edilerek süre geçtiğinden talebin reddedilmesinin haklı görülemeyeceği, davacının talebi doğrultusunda 23. dönem işletme toplu iş sözleşmesinin geçici 3. maddesiyle tanınan imkandan faydalandırılması ve işe girerken oluşan hatalı ücret tespitinin düzeltilmesinin gerektiği gerekçesi ile fark ilave tediye alacağının davalıdan tahsiline dair hüküm kurulmuştur.
    İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili ile davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, istinaf dilekçesinde bildirilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, davanın kısmen kabulüne dair İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden yerinde olduğu gerekçesiyle, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir
    Temyiz:
    Karar yasal süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının hangi tarihten itibaren ilave tediye alacağına hak kazandığı noktasındadır.
    Somut uyuşmazlıkta, davacı taraf 23. dönem işletme toplu iş sözleşmesine 21/02/2012 tarihli ek protokol ile eklenen geçici 3 maddesinden yararlanarak, işe başladığı tarihte intibakının hatalı yapıldığını ve ücretinin hatalı belirlendiğini ileri sürerek, olması gereken ücreti üzerinden belirlenecek ilave tediye alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, “davacının işe girdiği esnada işyerine sunduğu SSK ... İhtiyarlık Sigorta Müdürlüğü tarafından düzenlenmiş 12/07/1991 tarihli sigortalı hizmet dökümünde, 31/12/1989 tarihine kadar olan dönemde toplam 2080 gün prim ödeme gün sayısına sahip olduğunun görüldüğü, bu belge esas alınarak davalı işverenlikçe davacının İTİS 36/c maddesine göre 2. sınıf işçi olarak işe başlatılmasında hukuka aykırı bir durumun bulunmadığı, işveren tarafından işe alınış derecesinin hatalı olduğunu düşünenlere işlemin hatalı olduğunu ispat eden belgelerle birlikte başvuru imkanının tanındığı, bu kapsamda davacı tarafından 21/03/2012 tarihli dilekçe ile başvuruda bulunulduğu, ancak bu başvuruda da 12/07/1991 tarihli sigortalı hizmet dökümünün sunulmuş olması nedeniyle talebinin olumsuz değerlendirildiği, işveren tarafından yapılan değerlendirmenin davacının sunmuş olduğu belgelerle sınırlı olması nedeniyle ve bu belgelerde de işe girmeden önce en az 2700 gün çalışmasının olduğu ispatlanamadığından talebin reddi yönünde işlem yapılmasının hatalı bir uygulama olarak görülemeyeceği, ancak davacının 16/12/2013 tarihli dilekçe ile yeniden başvuruda bulunduğu ve bu defa SGK Fatih Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından düzenlenen 21/11/2013 tarihli sigortalı hizmet dökümünü işyerine sunduğu, söz konusu hizmet dökümüne göre davalı işyerinde işe başladığı 07/10/1991 tarihinden önce başka işyerlerinde toplam 2715 gün hizmetinin bulunduğu, buna göre davacının işe başlamadan önceki hizmet süresinin (9 yıl * 300 gün) 2700 günden fazla olduğu ve bu nedenle işe alınırken yürürlükte olan işletme toplu iş sözleşmesinin 37/e maddesi uyarınca 1. sınıf işçi olarak işe başlatılmasının gerektiği, davacının işe girerken işyerine verdiği 12/07/1991 tarihli sigortalı hizmet dökümünde yer alan çalışma kaydı ile SGK Fatih Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından düzenlenen 21/11/2013 tarihli sigortalı hizmet dökümünde yer alan çalışma kaydı arasındaki farkın, davacının hizmet dökümünde bazı işyerlerindeki çalışmalarının gösterilmemiş olmasından kaynaklandığı, davacının 21/03/2012 tarihinde süresi içerisinde gerekli başvuruyu yaptığı, SGK hizmet dökümündeki hatanın davacıdan kaynaklanan bir durum olmadığı, bu nedenle davacının 16/12/2013 tarihli dilekçe ile yapmış olduğu başvurunun yeni bir başvuru gibi kabul edilerek süre geçtiğinden bahisle talebin reddedilmesinin haklı görülemeyeceği, davacının talebi doğrultusunda 23. dönem İTİS"in geçici 3. maddesiyle tanınan imkandan faydalandırılması ve işe girerken oluşan hatalı ücret tespitinin düzeltilmesinin gerektiği” sonucuna ulaşılmış ise de, davacının ilave tediye alacağının hesaplanmasında 23/03/2012 tarihinden sonraki dönemin dikkate alındığı anlaşılmaktadır. İlk Derece Mahkemesince davacının başvuru tarihi olan 23/03/2012 tarihi ile dava tarihi arasındaki fark ilave tediye alacakları hüküm altına alınmış, Bölge Adliye Mahkemesince de 23. dönem işletme toplu iş sözleşmesinin geçici 3. maddesinin a/2 bendinde; ücret derecesinin hatalı olduğunun tespit edilmesi halinde, komisyon kararının işyerine ulaşmasını takip eden aybaşından itibaren intibakın yapılacağı düzenlemesi karşısında, davacının ilk işe girdiği tarihte ücret derecesi yanlış hesaplanmış olsa bile 1475 sayılı yasanın yürürlükte olduğu dönemde gerçekleşen bu işleme uzun yıllar sessiz kalınması nedeniyle, işe giriş tarihinde belirlenen ücret miktarının geçerli bir iş koşulu halini aldığı, bu nedenle davacının, hatalı ücret derecesinin düzeltilmesi talebi kabul edilmiş olsaydı dahi, 23. dönem ilgili Toplu İş Sözleşmesi hükmü uyarına, talepleri değerlendiren komisyonun vereceği kararın işyerine ulaştığı tarihi takip eden aybaşından itibaren bu uygulamadan yararlanabileceği, sözü edilen komisyonun 23.03.2012 tarihinde karar vermiş olduğu anlaşıldığından ancak bu tarihten sonra ödenen ilave tediye alacakları için fark talebinde bulunabileceği, mahkemece 23.03.2012 tarihinden, dava tarihi olan 15.02.2015 tarihine kadar olan döneme ilişkin hesaplama yapılmasında isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Dosya kapsamına göre, davacının ücretinin baştan itibaren hatalı belirlendiği, bu hatanın davacının kusurundan kaynaklanmadığı, Sosyal Güvenlik Kurumunun resmi kayıtlarındaki bir hatadan kaynaklandığı açıktır. Bu itibarla gerek İlk Derece Mahkemesince, gerekse Bölge Adliye Mahkemesince davacının ilk işe giriş tarihi itibariyle 2700 gün çalışması olduğu kabul edilerek, işe başlangıç tarihinde ‘birinci sınıf’ işçiye ödenmesi gereken ücretle çalışması gerektiği sonucuna varılması yerindedir. Ancak, davacı olması gereken ücreti üzerinden ödenmesi gereken fark ilave tediye alacağının tahsilini talep etmekte olup, davacının ücretinin baştan itibaren hatalı belirlendiği sonucuna varıldığına göre, fark ilave tediye alacağına ancak başvuru tarihi olan 23/03/2012 tarihinden itibaren hak kazanacağı şeklinde bir sonuca varılması yerinde değildir. Somut olayda başlangıçtan itibaren hatalı bir uygulama söz konusu olup, hukuka uygun, ancak davacı aleyhine iş koşulu haline gelen ‘esaslı’ bir değişiklik bulunmamaktadır. Bu bakımdan Bölge Adliye Mahkemesinin, davacının intibakı hatalı yapılsa dahi 1475 sayılı Kanunun yürürlükte olduğu dönemde gerçekleşen bu işleme uzun yıllar sessiz kalınması nedeniyle işe giriş tarihinde belirlenen ücret miktarının geçerli bir iş koşulu halini aldığı şeklindeki gerekçesi de yerinde görülmemiştir. Dosya kapsamından, Sosyal Güvenlik Kurumu hizmet dökümü cetveline göre çalışma süresinin Kurumca hatalı belirlendiği, davacının işletme toplu iş sözleşmesine ek protokol ile eklenen geçici madde kapsamında işverene başvurduğu, davacının başlangıç ücretinin hatalı belirlendiği anlaşıldığından, fark ilave tediye alacağının da -davalı tarafın zamanaşımı savunması gözetilmek suretiyle- başlangıçtan itibaren hesaplanarak davacıya ödenmesi gerekmektedir. Dairemizin benzer şekildeki dosyalarda verdiği kararlar da aynı doğrultudadır (2021/3518 E, 2021/4985 E. 2021/1376 E. ). Açıklanan sebeplerle İlk Derece Mahkemesince, davacının ancak 23.03.2012 tarihinden sonraki dönem için fark ilave tediye alacağına hak kazanabileceği sonucuna varılması, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da davacının bu yöndeki istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 15.06.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi