Esas No: 2021/5306
Karar No: 2022/17047
Karar Tarihi: 25.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/5306 Esas 2022/17047 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın mühür bozması suçundan mahkumiyetine karar verilmiş ancak sanık duruşmalardan bağışık tutulup tutulmadığına dair sorulmamış, hazır bulunma olanağı sağlanmadan yokluğunda yargılamaya devam edilmesi savunma hakkının kısıtlanması olarak değerlendirilmiş ve bu nedenle hüküm bozulmuştur. Ayrıca, suçun unsurlarının oluşmadığı, yeniden değerlendirilmesi gereken kanun maddeleri ve uyarlaması yapılması gereken konular da mevcuttur. Hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir.
5271 sayılı CMK’nin 193 ve 196. maddeleri (savunma hakkının kısıtlanmaması için hazır bulunma olanağı sağlanması), 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesine eklenen geçici 5. maddesi (mahkûmiyet hükmünden önceki kovuşturma aşamasına uzlaşma mümkün olacağı hükümden vazgeçilmesi), TCK’nin 157. maddesi (dolandırıcılık suçu), 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesi (uzlaşma kapsamına alınan suçların tekerrür hükümleri), ve 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesi (akıl hastalığı veya ruhsal bozukluk nedeniyle sorumluluk durumunun değerlendirilmesi).
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mühür bozma
...
1- Hüküm tarihinde Denizli Açık Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olarak bulunan duruşmadan bağışık tutulma isteyip istemediği de sorulmayan, duruşmada hazır bulunmaktan bağışık tutulmasına dair ya da CMK'nin 196. maddesinin 5. fıkrasına göre verilmiş bir karar olmayan sanığın, duruşmaları kendiliğinden takip etme olanağı bulunmadığı gözetilerek, duruşmada hazır bulundurulması ya da SEGBİS ile duruşmaya katılımının sağlanması gerektiği gözetilmeden, yokluğunda yargılamaya devamla mahkûmiyet hükmü kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 193 ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
2- Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca, Dairemize gönderilen 12.11.2013 tarih ve 29415146-2525 sayılı cevabi yazıdan suça konu mühürleme tutanağını düzenleyen ... Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin mühürleme tarihinden önce 15.08.2008 tarihinde özelleştirildiğinin anlaşılması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.03.2016 tarihli, 2015/21-1121 Esas ve 2016/111 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere, sanığa yüklenen "mühür bozma" suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
3- Kabule göre de;
a) Hükümden sonra, 02.08.2022 tarih ve 31911 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli 2020/87 Esas ve 2022/44 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış” ibaresinin seri muhakeme usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b) Tekerrüre esas alınan ilama konu TCK'nin 157. maddesindeki dolandırıcılık suçunun 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesine göre uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakla; bu suç yönünden uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılıp tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun değerlendirilmesi zorunluluğu,
c) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 8/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesi gerekliliği,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 25.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.