Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki olduğu .parsel sayılı taşınmazına davalıların inşaat yapmak ve yol geçirmek suretiyle haksız olarak müdahale ettiklerini ileri sürerek, el atmanın önlenmesi isteminde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, müdahalenin sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulü’ne karar verilmiştir.
Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
                                                                                                -KARAR-
Dava, elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, davacının yargılamanın devamı sırasında (13.3.2004 tarihinde) öldüğü anlaşılmaktadır.
Nevarki, mahkemece davacının tüm mirasçıları saptanmak suretiyle davada taraf teşkili sağlanmamıştır.Bu durumdan öncelikle davacının tüm mirasçılarına tebligat yapılmak suretiyle davanın mirasçılara ihbar edilmesi buna göre davanın görülebilirlik koşulu yerine getirildikten sonra bir hüküm kurulması zorunludur.
Öte yandan, kabule göre de davacının dava dilekçesinde münhasıran elatmanın önlenmesini istediği halde istek dışına çıkılarak ve usulüne göre açılmış bir yıkım davasıda bulunmadığı halde yıkım konusunda karar verilmesi doğru değildir.
Hal böyle olunca davacıların temyiz itirazları yerindedir.Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden ötürü HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.1.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.