Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/139
Karar No: 2010/6259
Karar Tarihi: 29.4.2010

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2009/139 Esas 2010/6259 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2009/139 E.  ,  2010/6259 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava, davacının kesilen yaşlılık aylığının kesilme tarihinden itibaren yeniden bağlanması ve yasal faizi ile ödenmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği üzere davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekillince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1. maddesi uyarınca, anılan Kanunun yürürlük tarihine kadar 506, 1479, 2925, 2926, 5434 sayılı Kanunlar ile 506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesine göre oluşturulan sandıklara tâbi sigortalılık başlangıçları ile hizmet sürelerinin tabi oldukları Kanun hükümlerine göre değerlendirileceği ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi kuralı karşısında, davanın yasal dayanağının 1479 sayılı Kanun olduğu kabul edilmelidir.
    01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Kanunun 24. maddesine göre, bir kimsenin zorunlu...sigortalısı olması için, meslek kuruluş kaydı ile birlikte, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışması gerekli iken, anılan maddelerde 19.4.1979 gün ve 2229 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik ile meslek kuruluş kaydı zorunluluğu kaldırılarak, “kendi adına ve hesabına” çalışma koşulu ve belirtilen nitelikte çalışmaya başlama tarihi sigortalılık niteliğini kazanmak için yeterli kabul edilmiştir. Öte yandan, 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasanın 6. maddesi ile değişik 1479 sayılı Yasanın 24. maddesinde, zorunlu ...sigortalısı olmak için ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya götürü usulde gelir vergisi mükellefi olma, gelir vergisinden muaf olanların da meslek kuruluşuna kayıtlı olması hükmü yer almaktadır. Yine, 22.03.1985 tarihinde 3165 sayılı Kanunla getirilen düzenleme ile de kendi nam ve hesabına çalışanlardan vergi mükellefi olan, esnaf siciline veya meslek kuruluşuna kaydı olanların ... sigortalısı olacağı belirtilmiştir.
    619 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile getirilen düzenlemelerin, anılan ...’nin Anayasa Mahkemesi’nce iptalinden sonra 4956 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle bu kez; ...gerçek ve basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar, mükellefiyet tarihinden, gelir vergisinden muaf olanlardan Esnaf ve Sanatkarlar Sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşuna usulüne uygun kayıt olanlar ise talep tarihinden itibaren zorunlu sigortalı olarak Yasa kapsamına alınmışlardır.
    Somut olayda, davacının nakliyecilik faaliyeti sebebiyle 26.02.1975-28.5.1985 tarihleri arası vergi kaydı bulunduğu, 18.6.1997 tarili giriş bildirgesi ile anılan vergi kaydı ve 01.10.1968 tarihinden devam eden ...kaydı sebebiyle 26.02.1975 tarihi itibariyle 1479 sayılı Kanun kapsamında tescil edildiği, 4247 sayılı Yasadan yararlanarak prim borcunu toplu olarak 24.6.1997 tarihinde ödeyerek 01.7.1997 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı, ancak Kurumun oda kaydının geçersizliği sebebiyle aylığın iptal edildiği anlaşılmaktadır.
    11.9.1997 tarihli mahallinde düzenlenen tutanakda, davacının üyelik kaydının 01.10.1968 tarihinden itibaren devam ettiği belirlenmiş ise de, dosyada mevcut, 29.8.2003 tarihli...düzenlenen ..., adı geçen odanın ilk defterinde, davacının da adının geçtiği bir grup şahsın bilgi hanelerindeki yazı ve rakamların, silici özelliği olan kimyasal bir sıvıya maruz bırakılmalarını müteakip, bulundukları yerlere sonradan tahrifen yazıldıkları ve iğfal kaabilyetlerinin bulunduğunun saptandığı, 24.9.2004 tarihli müfettiş raporunda da, mahallinde tutulan tutanakta imzası bulunanlardan, odaya tutanak için gidildiğinde odanın karanlık olduğu, silinti ve kazıntıların farkedilemediği, farkedilip de itiraz edildiğinde bazen vatandaş tehdidi bazen de yetkililerin emriyle imzaların atıldığı, ya da, tahrifatın tutanaktan sonra yapılmış olabileceği şeklinde alınan beyanlar ile defterlerin son derece düzensiz olduğu, noter onaylı olanlarda üye görünenlerin öncekilerde görünmediğinin belirlendiği anlaşılmaktadır.
    Belediye Zabıta Amirliğinde davacı adına dair bir kaydın bulunmadığının bildirildiği, dinlenen tanıkların, davacının 1960"da bakkallık yaptığı, 1968"de nakliyeciliğe başladığı, 1997"de bıraktığı yönündeki beyanlarının da davacının adı geçen odanın faaliyet alanı ile ilgili olarak , vergi kaydı sonrası kendi nam ve hesabına çalışmasını kanıtlar nitelikte olmadığı görülmektedir.
    Yapılan yargılama sonunda, yukarıda açıklanan hukuki ve fiili duru karşısında, davacının zorunlu sigortalılık süresinin 20.4.1982-28.5.1985 dönemi ile sınırlı olması gerektiği, geçersiz oda kaydına dayalı olarak Kurumca primlerin tahsil edilmiş olmasının, Medeni Kanunun 2. maddesinde ifadesinin bulan iyiniyet ilkesi kapsamında sigortalılık süresi sağlayamayacağı belirgindir. Ancak, davacının prim ödemelerinden, anılan zorunlu sigortalılık süresine ilişkin olandan fazlasının, 28.5.1985 tarihinden sonraki ilk prim ödeme tarihinden başlayarak karşılık gelen süre kadar isteğe bağlı sigortalılık olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilmelidir.
    O hâlde davalı Kurum vekilinin, bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29.4.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi