9. Hukuk Dairesi 2015/9935 E. , 2015/17415 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Taraflar arasındaki, fazla mesai ücreti alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi ve davacı avukatı tarafından duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 12/05/2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat ... ile karşı taraf adına Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işyerinde bölge satış müdürü olarak çalıştığını, fazla çalışma yaptığı halde karlığının ödenmediğini ileri sürerek, fazla çalışma alacağını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının üst düzey yönetici olduğunu, iş sözleşmesinde fazla çalışmanın ücrete dahil olduğunun açıkça kararlaştırıldığını, kendisine gösterdiği performans karşılığında prim ve ikramiye ödemesi yapıldığını, talebinin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının haftada 9 saat fazla çalışma yaptığı, iş sözleşmesinde kararlaştırılan yıllık 270 saatlik kısım ücretle ödendiğinden haftalık 5,19 saat düşüldüğünde haftalık 3,81 saat fazla çalışma yaptığı, davaya karşı yapılan zamanaşımı savunması nazara alındığında işverence ödenen prim ve ikramiye ödemelerini aşan kısım nazara alınarak fazla çalışma alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar avukatları temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davalının tüm davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı, davalı işverenin değişik yerlerdeki işyerlerinde değişik görevlerde çalışmıştır. Davacı ile birlikte yedi arkadaşı tarafından seri halde dava açılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda bazı dosyalarda tanık olarak bile dinletilmemiş olan Yavuz Bozbey"in beyanları nazara alınarak haftanın 3 günü günde 3 saat olmak üzere haftada 9 saat fazla çalışma yapıldığı kabul edilerek ücrete dahil olan haftalık 5,19 saatlik kısım düşülmek suretiyle haftalık 3,81 saat üzerinden davaya karşı yapılan zamanaşımı savunması nazara alınarak hesaplama yapılmıştır. Yine davalı işverence bu dönemde yapılan prim ve ikramiye ödemelerinin fazla çalışma ücretini karşılayıp karşılamadığı nazara alınarak hesaplama yapılarak ödenen prim ve ikramiyelerin fazla çalışmayı kısmen karşıladığı belirtilerek davacının fazla çalışma alacağı kısmen kabul edilmiştir.
Öncelikle davalar seri şekilde açılmış ise de her işçinin çalıştığı yer farklıdır. Ayrıca hesaplama yapılan dönemde farklı yerlerde farklı görevlerde çalışılmıştır. Mahkemece her dosya yönünden içindeki deliller ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Yine fazla çalışma yapıldığının ispatı yönünden ibraz edilen dosya içindeki fom kayıtlarının nazara alınmaması hatalıdır.
Mahkemece gerekirse başka bir bilirkişiden rapor alınmak suretiyle her dosya için davacı işçinin işverenin farklı işyerlerindeki çalışmalarıda nazara alınarak dosya içindeki fom kayıtları, tanık beyanları ve diğer deliller ayrı ayrı değerlendirilerek işverence yapılan prim ve ikramiye ödemesini aşan fazla çalışma alacağının bulunup bulunmadığı tespit edilerek yeniden bir karar verilmelidir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.100.00 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12/05/2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
K A R Ş I O Y
Somut uyuşmazlıkta satış temsilcisi olarak çalışan ve ücret dışında satışta belirli oranda prim alan, işçiye ödenen prim alacağının yaptığı fazla mesai ücretinden mahsup edilip edilmeyeceği noktası tartışma konusudur.
Mahkemece emsal Yargıtay içtihatları dikkate alınarak fazla mesai ücretinin ücretin içinde olduğu hükmüne göre yıllık 270 saatin ücret içinde ödendiği, kalan haftalık bakiye fazla mesai ücretinin ise davacının prim usulü çalıştığı ve ödenen primin fazla mesai ücretini karşıladığı gerekçesi ile davacının fazla mesai ücret alacağı reddedilmiştir. Mahkemenin prim ödemesinin fazla mesai ücretini karşıladığı gerekçesi Yüksek Dairenin “Satış temsilcilerinin fazla çalışma yapıp yapmadıkları hususunun, günlük faaliyet planları ile iş çizelgeleri de dikkate alınarak belirlendiği, genelde belli hedeflerin gerçekleşmesine bağlı olarak prim karşılığı çalışan bu işçiler yönünden prim ödemelerinin fazla çalışmayı karşılayıp karşılamadığı” gerekçesine dayanmaktadır.
Davacı tarafın primin ayrı bir ödeme, fazla çalışmanın ise ayrı bir alacak olduğu ve mahsubunun hatalı olduğu yönündeki temyizi çoğunluk görüşü ile kabul görmemiştir.
Prim, çalışanı özendirici ve ödüllendirici bir ücret ödemesi olup işverence işçiye garanti edilmiş bir temel ücretin üzerine belirli bir usule bağlı olarak ödenen ek bir ücrettir. İşverenin istek ve değerlendirmesine bağlı olabileceği gibi, sözleşme gereği olarak da verilebilir. Genel olarak pazarlamacılık sureti ile satışlarda çalışanların ücret yanında satış bedelinden belirli oranda prim(komisyon) aldıkları bilinen bir olgudur.
Fazla mesai ise kural olarak 4857 sayılı İş Kanunu’na göre, kanunda yazılı şartlar çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. İşçi fazla mesai yapsın yapmasın prim ödemesi var ise bu ek ücrete hak kazanır. İşçinin fazla mesai yapması halinde ödenen primin fazla mesai ücretini de kapsadığı ve bu nedenle mahsubu gerektiği gerekçesi isabetli değildir. Ancak bu şekilde çalışan işçi fazla mesai yaptıkça buna bağlı olarak prime de fazladan hak kazanacağından, bir anlamda yüzde usulü çalıştığının kabulü gerekecektir. Bu durumda ise davacının fazla mesai ücretinin sadece % 50 zamlı kısmının hesaplanarak hüküm altına alınması gerekirdi. Mahkemenin kararı bu yönden de hatalı olmuştur. İlave olarak bu nedenle de kararın bozulması gerektiğini düşündüğümden çoğunluğun bu yöndeki temyiz nedenini yerinde bulunmayan gerekçesine katılınmamıştır.