16. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/9009 Karar No: 2015/7990 Karar Tarihi: 16.06.2015
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/9009 Esas 2015/7990 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2014/9009 E. , 2015/7990 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 125 ada 5 parsel sayılı 174.655,71 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek ham toprak niteliği ile davalı ... adına, 135 ada 1 parsel sayılı 6.894,87 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., 125 ada 5 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü ile 135 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamı hakkında tapu ve vergi kaydına dayanarak dava açmış, yargılama sırasında kesinleşmiş mahkeme ilamlarına da dayanmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve ... temsilcileri tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmazlar, yukarıda açıklandığı gibi belgesiz olarak davalılar adına tespit edilmiştir. Davacı taraf tapu ve vergi kayıtlarına dayanarak dava açmış ve yargılama sırasında kesinleşmiş mahkeme ilamlarına da dayanmıştır. Ne var ki mahkemece keşif sırasında davacı dayanağı tapu ve vergi kayıtları ile mahkeme ilamları uygulandığı halde kararda bu deliller tartışılıp değerlendirilmeden zilyetliğe dayalı olarak hüküm kurulmuştur. Tarafların dayanağı olan tapu ve vergi kayıtları ilgili taraf lehine olabileceği gibi aleyhine de delil teşkil edebilir. Bu nedenle dayanak tapu ve vergi kayıtları yöntemince uygulanıp, kapsamları belirlenmeli, ayrıca davacının dayanağı olan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/73 Esas, 1998/13 Karar sayılı dosyası ile ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1959/73 Esas, 1962/543 Karar sayılı dosyası da değerlendirilmeli, bu ilamların taraflar yönünden kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı tartışılmalı, kesin hüküm oluşturacağı sonucuna varıldığında, kesin hükmün ve tapu kayıtlarının kapsamı dışındaki yerler için davacının zilyetlik durumu değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece yetersiz araştırma ve uygulama ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesindeki miktar sınırlamasına ilişkin kurala aykırı olacak şekilde davacı şahıs adına zilyetlikten belirtilen şekilde karar verilmiş olması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 16.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.