11. Hukuk Dairesi 2017/5266 E. , 2019/1968 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 28/12/2016 tarih ve 2016/144 E. - 2016/472 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince verilen 21/09/2017 tarih ve 2017/829-2017/811 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin tanınmış "KİPA VALUE" ibareli markasının bulunduğunu, bunun yanında "KİPA" asıl unsurlu çok sayıda markaya sahip olduğunu, davalı şirketin "VALUE+ŞEKİL" ibaresinin tescili için diğer davalı kuruma başvuru yaptığını, bu başvuruya müvekkilince yapılan itirazın reddedildiğini, oysa başvuru konusu ibarenin tescilinin, müvekkili markalarıyla iltibasa neden olacağı gibi onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını, itibar ve ayırt edici karakterine zarar vereceğini ileri sürerek, ..."ın 2016-M-512 sayılı kararının iptaline, tescil edilmiş olması halinde markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, davacıya ait "KİPA VALUE" markası ile dava konusu başvuru arasında iltibasa yol açacak bir benzerliğin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, başvuru ile davacıya ait marka arasında benzerlik olmadığını, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacının markasının "KİPA VALUE" ibareli olduğu, uzun süreli kullanım ve yaygın dağıtım ile gıda ürünleri sektörü için "KİPA" ibareli markanın belli bir seviyede bilinirlik edindiği, "KİPA VALUE" ibareli marka için tanınmışlık vasfının bulunduğunun ispat olunamadığı, "Value" ibaresinin Türkçe karşılığının değer, kıymet olduğu, davalının başvurusunun ise "VALUE+ŞEKİL" ibaresinden oluştuğu, şekil ve renklendirme ile birlikte bütün olarak ayırt ediciliğinin bulunduğu, diğer bir deyişle davacının "KİPA VALUE" ibare ve biçimli markasıyla davalının "VALUE+ŞEKİL" ibare ve biçimli başvurusu arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, başvuru konusu işaret ile davacı markaları arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun da olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar aleyhine, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve anlamsal olarak ilişkilendirilme ihtimali de dahil iltibasa yol açacak düzeyde bir benzerliğin olmadığı, davalı şirketin de özgün bir şekil ve renk kompozisyonu ekleyerek başvuruya ayırt edicilik kazandırdığı, işaretler arasında benzerlik görülmediğinden davacı markasının tanınmış olup olmamasının sonuca etkili olmadığı, iltibas incelemesinin hukuki bir değerlendirme olması karşısında davacı tarafın bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığına ve çelişkiler içerdiğine ilişkin istinaf itirazlarının yerinde bulunmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına ve ""VALUE"" ibaresinin her iki markada da esaslı unsur olarak yer alması nedeniyle, işaretlerin benzer olmadığına ilişkin karar gerekçesi yerinde değilse de, markaların kapsadıkları mal ve hizmetlerin ortalama alıcılarının dikkatli ve seçici kişilerden oluşması nedeniyle somut uyuşmazlık bakımından 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi koşullarının oluşmamasına göre, yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 11.03.2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.