23. Hukuk Dairesi 2017/425 E. , 2020/2234 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden reddine, diğer davalılar yönünden kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalılar ..., ..., ..., ..., ... vekillerince duruşmasız, davalılar ..., ..., ..., ... vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, miktar itibariyle kesinlik sınırının altında kaldığından duruşma istemi reddedilerek incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya evrak üzerinde incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili davalı kooperatifin üyesi olduklarını, kooperatif genel kurulunda alınan karar gereği üyelere 2. sıra hakkının tanınmasına karar verildiğini, müvekkillerine sıra geldiğinde yeni bir karar alınıp bu hakkın kullanılmasına engel olunduğunu, haksız genel kurulu kararının iptali için başvurulan mahkemede davanın kabulüne karar verildiğini, müvekkillerinin 2. sıra hakkının kullandırılmaması nedeniyle kazanç kaybı oluştuğunu bu durumdan yönetim kurulu üyelerininde sorumlu olduğunu ileri sürerek, her bir müvekkil için 7.000,00 TL’nin 4.000,00 TL’sinin Temmuz 2008’den, 3.000,00 TL’nin ise 1998 yılından bu yana ve ait olduğu dönemlere ilişkin faiziyle birlikte olmak üzere toplam 70.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; yönetim kurulu üyeliğinin bitiminden itibaren 5 yıllık süresi dolan yönetim kurulu üyeleri açısından sorumluluğun kalkacağı göz önünde bulundurularak davacılar tarafından 2. sıra hakkının tespiti için açılmış ve kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmasına rağmen kooperatifçe davacıların 2. sıra hakkının 1998 yılından itibaren kabul edilmemesi nedeni ile davacıların maddi tazminata hak kazanacağı gerekçesiyle, davacının 5 yılı dolan davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..."e yönelik açtığı davanın reddine ve ayrıca kayyum olarak görev yapan ..."ın herhangi bir kusurunun bulunmaması nedeniyle bu kişiler açısından davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalılar ... ve ... vekili, davalı ..., davalılar ..., ..., ... vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1) Davalı ... vekilinin temyiz itirazları yönünden;
1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 23. madde hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşittir. Kanundaki bu eşitlik ilkesine aykırı davranılması halinde zarar oluşmuş ise bu zararın tazmini talep edilebilir. Somut olayda davacıların 2. sıra hakkı bulunduğu kesinleşmiş yargı kararları ile sabittir. Ancak sadece 2. sıra hakkı bulunması tazminat talep hakkı olduğu manasına gelmez. Kooperatif tarafından davacılar gibi 2. sıra hakkı bulunan üyeler bu 2. sıra hakkı kapsamında çalıştırılarak kazanç elde etmişlerse bu durumda eşitlik ilkesi uyarınca davacıların da tazminat talebine hakları bulunduğunun kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece yukarıda belirtilen konularda inceleme yapmadan salt 2. sıra hakkından dolayı tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
2) Temyiz eden davalılar ... ve ... vekili, davalılar ..., ..., ..., davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekilinin temyiz itirazları yönünden;
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 62/3. maddesi uyarınca yönetim kurulu üyeleri, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludur. Anılan yasanın 98. maddesi hükmüne göre ise, özel yasada açıklık bulunmayan hallerde Türk Ticaret Kanunu"nun anonim şirketlere ilişkin hükümleri uygulanır. Dava tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı TTK" nun 309 ve 336. maddelerinde yönetim kurulu üyelerinin şirket veya üçüncü kişilere verdikleri zararlar nedeniyle sorumluluk halleri düzenlendiği gibi, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK nun 553. maddesinde de bu sorumluluğun esasları düzenlenmiş olup yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna gidilebilmesi için kusurlarının olması gerektiği vurgulanmıştır. 2. sıra hakkının kullandırılmamasında yönetim kurulu üyelerinin kusurunun bulunup bulunmadığı hususunda araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu hususta araştırma yapılmaksızın, bir kısım yönetim kurulu üyeleri aleyhine yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki bentlerda açıklanan nedenlerle davalı S.S. .... Silifke kooperatif vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı kooperatif yararına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve ... vekili, davalılar ..., ..., ..., davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.