10. Hukuk Dairesi 2008/11293 E. , 2010/6190 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı Kurum, işkazası sonucu sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan ödemelerin 506 sayılı Yasanın 26. maddesi uyarınca tazminine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, Anayasa Mahkemesi iptal kararını resen dikkate alarak yazılı şekilde davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraflar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum avukatı ile, davalı işveren avukatının, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, iş kazasından doğan rücu tazminatı istemine ilişkin olup, 506 Sayılı Kanunun 26/1. maddesindeki “...sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere...” bölümünün, Anayasa Mahkemesince 23.11.2006 tarih ve ... sayılı kararı ile iptal edilmiş olması karşısında, Kurumun bu maddeden doğan rücu hakkının, “halefiyete” değil, “kanundan doğan basit rücu hakkına” dayandığının kabul edilmesi ve bu kabul çerçevesinde, Kurumun rücu alacağının, ilk peşin değerin kusura tekabül eden miktarıyla sınırlı bulunmasına, öte yandan, kesinleşen önceki rücu davalarında hükmolunan miktarın mahsubu yapılırken, sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin esas alınması gerektiğine; şayet, ilk peşin sermaye değerli gelirle birlikte artışlara da hükmedilmişse, artışların hükmolunacak rücu tazminatından mahsup edilmesine olanak bulunmamasına, bu çevrede meseleye fiili ödemeler açısından bakıldığında ise fiili ödemenin mevcudiyeti halinde, Kurumun talep edebileceği miktarın hesabının da aynı şekilde gerçekleştirilmesi gerekmekte olup; şayet, ilk peşin sermaye değerli gelirin kusur karşılığı, fiili ödeme miktarından düşük ise, o takdirde, ilk peşin sermaye değerine itibar edilmesi; aksine, fiili ödeme miktarı, ilk peşin değerden düşük ise, o takdirde de, fiili ödeme miktarının esas alınması gerektiğine göre, mahkemece, Anayasa Mahkemesinin iptal kararının derdest davalara uygulanması gerektiği gerekçe gösterilerek yargılama yapılıp, hüküm tesis edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak, davalı işverenin %60, sigortalının %40 oranında kusurlu bulunmalarına ve %10 isteme göre; 4.283,15 TL ilk peşin değerli gelire hükmedilmesi gerekirken, hatalı belirleme ile 5.164,93 TL’nin tahsiline karar verilmesi; yine, %10 isteme göre 115,61 TL geçici işgöremezlik ödeneği ile 58,30 TL tedavi giderine hükmedilmesi gerekirken, 69,36 TL geçici işgöremezlik ödeneği ve 34,98 TL tedavi giderinin tahsiline karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ:Hüküm fıkrasının (1-a) bendinde yer alan “5.164,93” rakamlarının silinerek, yerine, “4.283,15” rakamlarının yazılmasına;
Hüküm fıkrasının (1-b) bendinin silinerek, yerine, “115,61 TL geçici işgöremezlik ödeneği ve 58,30 TL tedavi giderinin sarf ve ödeme tarihlerinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine;”
Hüküm fıkrasının (2) no’lu bendinin ilk satırında yer alan “284,04” rakamlarının silinerek, yerine, “240,68” rakamlarının yazılmasına;
Hüküm fıkrasının (3) no’lu bendinde yer alan “631,39” rakamlarının silinerek, yerine, “534,85” rakamlarının yazılmasına ve gerekçe bölümünün bu şekilde düzeltilmesine ve kararın bu biçimiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davalıdan alınmasına, 27.04.2010 gününde oy birliğiyle karar verildi.