Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/1745 Esas 2017/12914 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1745
Karar No: 2017/12914
Karar Tarihi: 28.09.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/1745 Esas 2017/12914 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/1745 E.  ,  2017/12914 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalının ... 1. Aile Mahkemesinde aleyhine açtığı boşanma davasında verilen ara kararıyla müşterek çocukları ... ve ... için 175"er TL tedbir nafakası takdir edildiğini, yargılama sonucunda ise davanın reddedildiğini, bu kararı temyiz eden davalı tarafından ... 2. Aile Mahkemesinde tedbir nafakalarının artırılması için dava açıldığını, mahkemece müşterek çocuklar için 300"er TL tedbir nafakası ödemesine karar verildiğini, davalının her iki davada takdir edilen nafakaları ayrı ayrı icraya koyduğunu, ancak boşanma davasının reddine dair verilen kararın 22.03.2010 tarihinde kesinleşmesi nedeniyle nafaka ödeme yükümlülüğünün ortadan kalktığını, buna rağmen davalının tahsil etmiş olduğu nafakalar nedeniyle sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek; haksız yere alınan 7.200 TL"nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; aldırılan bilirkişi raporu ile davacının davalıya 5.396 TL fazla nafaka ödemesi yaptığının belirlendiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dava, müşterek çocuklar için takdir edilen ve icra marifetiyle tahsil edilen tedbir nafakalarının istirdadı istemine ilişkindir(İİK. md. 72).
    Mahkemelerin görevinin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir.
    2004 sayılı İcra İflas Kanunu"nun 72. maddesi uyarınca açılan menfi tesbit ve istirdat davaları genel hükümleri tabidir. Aynı kanunda, bu davalar yönünden göreve ilişkin özel bir hüküm öngörülmemiştir.
    Ancak, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 5133 sayılı kanunla değişik 4. maddesinde; 4721 sayılı TMK"nun Üçüncü Kısım hariç olmak üzere İkinci Kitabından kaynaklanan bütün davaların aile mahkemelerinde görüleceği, hükme bağlanmıştır.
    Buna göre; 4721 sayılı TMK"nun İkinci Kitabında düzenlenen nafakaya ilişkin hükümlerden kaynaklanan davanın aile mahkemesinde görülmesi gerekir.
    Hal böyle olunca, mahkemece; bir dava şartı olan görev konusunun kendiliğinden gözetilmesi ve davaya bakmakla görevli olan mahkemenin aile mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    2- Bozma nedenine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenlerle davalı tarafın sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.