22. Hukuk Dairesi 2016/5625 E. , 2016/9239 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, bakiye süre ücreti ile fazla mesai ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette 01.11.2010-05.08.2011 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin 08.09.2011 tarihinde bittiğini, davacıya 05.08.2011 tarihinde ihtarname gönderilerek iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri maddesinin g. ve i. bentleri gereğince feshedildiğinin bildirildiğini belirterek, bakiye süre ücreti ile fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının davalı şirket elemanı olarak ...A.Ş."de çalışmaya başladığını, kısa süren çalışması boyunca şirketten sık sık uyarılar aldığını, davalı şirketin iyi niyetle davacıyı çalıştırmak için elinden geleni yaptığını, ancak davacının olumsuz davranışlarına devam ettiğini, fesih sebeplerinin tutanaklarla tespit edilerek davacının savunmasının alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışıp çalışmadığı ve buna göre bakiye süre ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı Kanun"un 11. maddesinde, “İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir.” denilmektedir. Bu şekilde belirli süreli iş sözleşmesinden söz edilebilmesi için sözleşmenin açık veya örtülü olarak süreye bağlanması ve bunun için objektif sebeplerin varlığı gerekir.
Somut olayda davacının davalı işyerinde 01.11.2010-05.08.2011 tarihleri arasında güvenlik görevlisi olarak çalıştığı anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamında taraflar arasında imzalanan 30.10.2010 tarihli ...A.Ş. Özel Güvenlik Personeli Belirli Süreli İş Sözleşmesi başlığını taşıyan sözleşme bulunmaktadır. Bu sözleşmenin 01.11.2010-08.09.2011 tarihleri arası geçerli olduğu kararlaştırılmıştır. Ancak somut olayda; taraflar arasında belirli süreli iş sözleşmenin yapılmasını gerektirecek objektif sebepler bulunmadığından iş ilişkisinin belirsiz süreli iş sözleşmesine dayandığının kabulü gerekir. Şu halde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçinin bakiye süre ücretine hak kazanması söz konusu olmayacağından bakiye süre ücreti talebinin reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
3-Davacının fazla çalışma ücret alacağı yönünden ise, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının görevini yürüttüğü ...A.Ş. tarafından düzenlenen puantaj kayıtlarından davacının 08.00-20.00 vardiyasında çalıştığının tespit edildiği, buna göre davacının haftalık onsekiz saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek ve puantaj kayıtları dikkate alındığından takdiri indirim uygulanmadığı belirtilerek hesaplama yapılmış ise de; bilirkişi tarafından fazla çalışma ücret alacağının hesaplanmasına esas alınan ve dava dışı ...A.Ş. tarafından düzenlendiği belirtilen puantaj kayıtları dosya içerisinde bulunmamaktadır. Bu durumda davacı tanıklarından ..."ın, davacının haftanın beş günü 08.00-20.00 saatleri arasında çalıştığına dair beyanı esas alınarak, davacının fazla çalışma alacağı hesaplanmalıdır. Davacının fazla çalışma alacağı, tanık beyanı esas alınarak hesaplandığından davacının hastalık, izin, mazeret gibi sebeplerle işe devam edemediği günler olabileceği de dikkate alınarak fazla çalışma alacağından uygun bir indirim yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.