10. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/1456 Karar No: 2010/5972 Karar Tarihi: 21.04.2010
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/1456 Esas 2010/5972 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2010/1456 E. , 2010/5972 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi Davacı ... Başkanlığı vekili, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya yapılan sosyal sigorta yardımları nedeniyle uğranılan zararın, 506 sayılı Kanunun 10 ve 26’ncı maddeleri gereğince davalılardan teselsül hükümlerine göre rücuan alınmasını istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü yönünde karar verilmiştir. Hükmün, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebepl-*/n tazminat davalarına ilişkin olarak süregelen uygulamada olduğu gibi, maddi zarar (dış tavan) hesabı yapılması gerekmediği gibi; tazmin sorumlusunun sigortalıya veya hak sahiplerine yapmış olduğu her türlü ödemenin Kurumun rücu alacağından düşülmesine imkan bulunmadığı da göz önünde tutulmalıdır. Zira bu tür rücu davaları Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından önce halefiyet esasına göre açılmakta iken, iptal kararından sonra kanundan doğan bağımsız rücu alacağına dönüşmüş olup, yasa maddesi bu haliyle yorumlandığında peşin sermaye değerli gelirlerde oluşan artışların istenilemeyeceği sonucuna ulaşılacağında kuşku ve duraksamaya yer yoktur. İnceleme konusu dava yönünden; Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile ortaya çıkan bu maddi ve hukuki olgular ile davalıların toplam %80 oranındaki kusur ve hükmü temyiz eden davalı işveren şirketin ise 506 sayılı Kanunun 10’uncu maddesine göre %90 oranındaki sorumluluk durumu gözetilerek, sigortalıya bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri ile sosyal yardım zammı toplamının açıklanan ilkeler doğrultusunda tazminine olanak bulunan kısmının tespiti ile sonucuna göre karar verilmesinde yasal zorunluluk bulunduğundan, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalı ... Ltd. Şti. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmalı, mahkemece yeniden yürütülecek yargılama sonunda karar verilirken kuşkusuz, bozulan işbu hükme karşı temyiz yoluna başvurmayan davalılar yönünden Kurum yararına oluşan usulü kazanılmış hak olgusu dikkate alınmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davalı ... ’ne geri verilmesine, 21.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.