Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2479
Karar No: 2016/3376
Karar Tarihi: 16.03.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/2479 Esas 2016/3376 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/2479 E.  ,  2016/3376 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    - K A R A R -

    Davacılar vekili, müvekkilleri ... ve ..."in çocukları, diğer müvekkillerinin kardeşi olan ..."e 09.06.2008 tarihinde ... ...na ait ... nın sevk ve idaresindeki iş makinesinin çarpması neticesinde ölümüne sebebiyet verdiğini, müvekkillerinin murisin desteğinden yoksun kaldıklarını, desteğin ölümü nedeniyle müvekkillerinin acı ve ızdıraba maruz kaldığını belirterek bilirkişi raporu ile zararın belirlenecek olması (belirsiz alacak) nedeniyle fazlaya dair hak ve taleplerinin saklı kalmak kaydıyla müvekkillerinin her biri için şimdilik 1.000,00 TL olmak üzere toplam 4.000,00 TL maddi tazminatın 09.06.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile, hastane masrafları, cenaze ve defin giderleri olarak 500,00 TL maddi giderin 09.06.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, müvekkillerinden ... için 30.000 TL, ... için 30.000 TL, ... için 15.000 TL, ... için 15.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 90.000 TL manevi zararın 09.06.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkillerine verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar ... ve ... vekili, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacıların murisi ..."in özürlü olup davacıların iddia ettiği gibi kendilerine destek olmasının muhtemel olmadığını, kaza yapan iş makinesinin fen işlerinin emrinde çalışan bir araç olduğunu, yapılan yolun da fen işleri tarafından yapılan yol olduğunu, araçta yardımcı eleman veya yol güvenliği için eleman bulundurma müvekkili ...nın değil, birim amiri olan fen işleri müdürünün ve diğer ilgili personelin görevi olduğunu, davacıların desteği Emrah"ı kaza yerinde bırakan davacı annenin asli kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... davaya cevap vermemiş duruşmadaki beyanında davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalılar ... ve ..."e yönelik açılan davanın HMK "nun 114/1-d ve 115 husumet yokluğu nedeni ile reddine, davalı ... Başkanlığına yönelik açılan dava yönünden yargı yolu bakımından görevli mahkemenin idari yargı mahkemeleri olduğundan H.M.K"nun 1141-b ve 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davacının davasının yargı yeri yönünden usulden reddine verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 106. maddesinde “Genel ve katma bütçeli kuruluşlara, il özel idareleri ve belediyelere ve kamu iktisadi teşebbüslerine ve kamu kuruluşlarına ait motorlu araçların sebep oldukları zararlardan dolayı bu kanunun işletenin hukuki sorumluluğuna ilişkin hükümleri uygulanır” denilmektedir. Anılan Yasanın sekizinci kısmının “İşletenin Hukuki Sorumluluğu” başlıklı birinci bölümünde yer alan 85-90. maddelerinde, motorlu araçların trafik kurallarına ve gereklerine aykırı davranışları sonunda meydana gelen zararlar nedeniyle gerçek ve özel kişilerle, kamu tüzel kişilerinin ayrım yapılmadan aynı sorumluluk kurallarına bağlı olmaları ön görülmüştür. Bu düzenleme itibariyle yasa, kamu idare ve kurumlarına ait ve bu arada kamu hizmetine tahsis edilen motorlu araçların verdikleri zararlardan dolayı, trafik olaylarından doğan zararların özelliği gözönünde tutularak, kamu idare ve kurumlarının özel kişilerle eşit şartlarda aynı esaslara göre sorumlu tutulması gereğini ifade etmiştir. Aynı şekilde anılan yasanın görev ve yetkiye ilişkin 11/01/2011 tarihinde değişikliğe uğrayan 110. maddesinde "işleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür." şeklinde ifade edilmiştir. Yasanın anılan bu hükümleri karşısında, kamu araçlarının verdikleri zararlardan dolayı idare, kamu hukuku kurallarına göre değil, “işleten” sıfatıyla özel hukuk kurallarına göre sorumlu tutulabilecektir. Bu durumda, davalı belediyenin işleteni olduğu aracın neden olduğu zararın tazmini isteği ile açılan davanın, bu kuralları uygulamakla görevli adli yargı yerinde görülmesi gerekmektedir. Yerel mahkemece, açıklanan yasal düzenlemeler gözetilmeksizin davalı ... yönünden yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
    3- Mahkemece her ne kadar davalı araç sürücüsü ... hakkında davalıların olay tarihinde ... Belediyesinde belediyenin yaptığı yol çalışması esnasında çalışan ve "kamusal fa...yetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi" olarak tanımlanan kamu görevlisi sıfatına haiz oldukları, Anayasa"nın 129/5 maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası"nın 13/1 maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabileceği gerekçesi ile husumet yokluğu nedeni ile reddine verilmiş ise de; davalı sürücü Serkan haksız fiili işleyen olup, gerek B.K gerekse K.T.K hükümlerine göre müteselsil sorumlu olarak aleyhinde dava açılabileceğinden yazılı şekilde verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek h...nde temyiz eden davacılara geri verilmesine 16/03/2016 gününde oybirliğiyle verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi