17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2954 Karar No: 2016/3372 Karar Tarihi: 16.03.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/2954 Esas 2016/3372 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2016/2954 E. , 2016/3372 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, 8/6/2008 günü müvekkil şirketince ZMMS ile sigortalı bulunan ... plakalı aracın trafik kazasına karışarak ... plakalı araca hasar verdiğini, müvekkil şirketince sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olup kaza anında ehliyetsiz olduğunu, müvekkilince 9.298 TL hasar bedelinin ödendiğini, BK, TTK ve sigorta genel şartları gereği sigortalıya rücu imkanının bulunduğundan ... İcra Md.nün 2012/1223 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi yaptıklarını, ancak davalıların bu takibe itiraz ettiklerinden itirazın iptali ile takibin devamına ve bedelin davalılar/miras payı oranında tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar cevap dilekçesinde açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddini savunmuşlardır. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; duran takibin itirazın iptali davası açılmak suretiyle devamı için tebliğden veya öğrenme tarihinden itibaren hak düşürücü süre 1 yıl içerisinde dava açılması gerektiği her ne kadar takibin durduğu davacıya tebliğ edilmemiş ise de davacının icra dairesine 28/01/2010 tarihli başvurusu ile dosyanın ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesi talep etmesi karşısında takibin durduğunu en geç bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerektiği kanaatiyle itirazın iptali davaları için öngörülen 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiği anlaşılmakla hak düşürücü süre gözetilerek zamanaşımı nedeniyle davanının reddine verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, zorunlu mali sorumluluk sigorta sözleşmesine dayalı rücuen alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İİK.’nun 67/1. maddesine göre, alacaklı itirazın iptali davasını, itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde açabilir. Buradaki bir yıllık hak düşürücü sürenin, borçlu tarafından yapılan itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı belirtilmiş, bunun dışında bir yol (tefhim v.s) öngörülmemiştir. Somut olayda, davalı borçlunun ödeme emrine yaptığı itirazın davacı alacaklıya tebliğ edildiğine ilişkin her hangi bir bilgi veya belge icra takip dosyasında bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, İİK.’nun 67/1. maddesinde düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü sürenin henüz işlemeye başlamadığı ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı kabul edilerek, işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 16.03.2016 gününde oybirliğiyle verildi.