....

Davacı;..... sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptalini,takibin devamını ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı Kurum ile davalı Avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
İnceleme konusu olayda; 25.03.1984-26.03.1989 tarihli arasında zorunlu,26.03.1989-25.05.1990 tarihleri arasında ise isteğe bağlı 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığı bulunan ve 17.07.1990 tarihli dilekçe üzerine de, aynı tarihten itibaren sağlık sigortası primi ödemeyen davalıya; 01.06.1992 tarihinden itibaren, yaşlılık aylığı bağlanmıştır.Davacı Kurum, davalının en son isteğe bağlı sigortalılıktan ve sağlık sigortası primi ödemediğinden bahisle 24.05.1995-06.03.2003 tarihleri arası dönem yönünden çıkardığı 7.055,14 TL yersiz sağlık harcamasını, işlemiş yasal faizi ile birlikte, dava konusu icra takip dosyası ile istemiştir.
1479 sayılı Kanunun hastalık sigortasının kapsamını belirleyen ek 11.Maddesinin 4956 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki hükmüne göre; 1479 sayılı Kanuna tabi, zorunlu sigortalı, isteğe bağlı sigortalı ayırımı yapılmaksızın tüm aktif sigortalılarla pasif sigortalıların, anılan madde çerçevesinde sağlık yardımlarından yararlanma hakkına sahip olmaları karşısında; ek 11. maddede 4956 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin yürürlüğe girmesinden önce, .....’dan yaşlılık aylığı almaya hak kazanmış bulunan davalının, pasif sigortalı olarak anılan Yasaya göre hastalık sigortası kapsamında bulunduğunun kabulü gereği açıktır.Bu durumda,davacı Kurum"un dava konusu döneme ilişkin sağlık harcamalarını istirdata hakkı yoktur.
Ancak, 1479 sayılı Kanunun geçici 7.Maddesi hükmü gereği, 10 yıla tamamlayıcı olarak kesilecek sağlık sigortası primlerinin, davacı Kurum tarafından, davalıdan tahsilinin her zaman mümkün olması hususu da gözetilerek,işbu davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kısmen kabule karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraflar Avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
./..


-2-

SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine, 21.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.


....