Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/1557
Karar No: 2021/6855
Karar Tarihi: 09.06.2021

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2021/1557 Esas 2021/6855 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)15. Ceza Dairesi         2021/1557 E.  ,  2021/6855 K.

    "İçtihat Metni"

    Sanık ...’ın suç işlemek amacıyla örgüt kurma, nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçlarından; sanıklar ..., ... ve ...’ın, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetlerine dair Silifke 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 25/05/2011 tarih ve 2007/237 esas, 2011/179 sayılı kararına yönelik sanıklar ... ve ... müdafiileri ile sanıklar ... ve ...’ın temyiz istemleri üzerine, onama talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2012/42581 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmiş, Dairemizin 28/01/2014 gün ve 2013/31205 E, 2014/1305 sayılı kararıyla, sanıklar hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma, kurulan örgüte üye olma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri ile 33 LU 977, 33 LT 416, 33 LT 159, 33 LU 337, 07 L 2341 ve 33 LU 023 plakalı araçlar yönünden kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin ve sanık ... hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün onanmasına; 33 LV 664 plakalı araç yönünden kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin ise bozulmasına karar verilmiştir.
    6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun"un yürürlüğe girmesi üzerine anılan kanunun 99. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca;
    "Silifke 1. Ağır Ceza Mahkemesince hükümlü ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve hükümlüler ..., ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçlarından kurulan hükmün gerekçesinde, sanıkların suç işlemek amacıyla bir araya geldikleri, sanık ..."ın diğer sanıklar aracılığıyla araçları sattığı, ..."ın örgütün liderliğini yaptığı, diğerlerinin de suç örgütünün üyesi oldukları belirtilmiştir.
    Bilindiği üzere suç örgütünden bahsedebilmek için en az üç kişinin, suç işlemeye elverişli araç ve gerece sahip olarak, hiyerarşik bir ilişki ve iş bölümü içerisinde amaç suçları işlemek için süreklilik arz edecek şekilde bir araya gelmesi gerekir.
    İtiraza konu suçu işledikleri iddia edilen hükümlü ..."ın ..."ın eşi, ..."ın ..."ın kardeşinin eşi olduğu, diğer hükümlü ..."ın da bir dönem ... ile birlikte aynı fırında çalıştığı, bu hükümlünün ... dışındaki hükümlüleri tanıdığına, ... ve ... ile birlikte aynı örgüt içinde birlikte hareket ettiğine dair delil bulunmadığı, hükümlüler ..., ... ve ..."tan her birinin farklı araçların satışına aracılık ettiği, tüm eylemlerde ..."ın bulunduğu, hükümlülerin akrabalık ve arkadaşlık ilişkisi dışında hiyerarşik ve sürekli bir ilişki içerisinde bulunduğuna dair de bir delil bulunmadığı, hükümlü...r"ın satışına aracılık yaptığı tek ... plakalı araç yönünden de kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 28/01/2014 tarih, 2013/31205 Esas, 2014/1305 Karar sayılı kararı ile bozulmasından sonra, Silifke 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2014/73 Esas, 2014/169 Karar sayılı ilamı ile beraat kararı verildiği, hükümlü ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, hükümlüler ..., ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak sularından kurulan hükmün suçların yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle bozulması gerektiği" değerlendirmesiyle yapılan itiraz üzerine dosya incelenerek gereği düşünüldü.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz dilekçesinde ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden, itirazın KABULÜNE,
    Dairemizin 28/01/2014 gün ve 2013/31205 E, 2014/1305 sayılı kararının, sanıklar hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve kurulan örgüte üye olma suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerinin onanmasına ilişkin kısmının KALDIRILMASINA,
    Sanıkların suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve kurulan örgüte üye olma suçlarından mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar ... ve ... müdafiileri ile sanıklar ... ve ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    TCK"nın 6. maddesinin birinci fıkrasının (j) bendinde; örgüt mensubu suçlu; suç işlemek için örgüt kuran, yöneten, bu örgüte katılan veya örgüt adına suç işleyen kişi olarak tanımlanmıştır. Aynı kanunun 220. maddesinde ise, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” başlıklı suç düzenlenmiştir. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuyla korunan hukuki yarar kamu güvenliği ve barışıdır. Suç işlemek için örgüt kurmak, toplum düzenini tehlikeye soktuğu ve araç niteliğindeki suç örgütü, amaçlanan suçları işlemede büyük bir kolaylık sağladığından, bu suç nedeniyle kamu güvenliği ve barışın bozulması bireyin güvenli, barış içinde yaşamak hakkını da zedeleyeceğinden, işlenmesi amaçlanan suçlar açısından hazırlık hareketi niteliğinde olan bu fiiller ayrı ve bağımsız suçlar olarak tanımlanmıştır. Böylece bu düzenlemeyle aynı zamanda bireyin, Anayasa’da güvence altına alınmış olan hak ve özgürlüklerine yönelik fiillere karşı da korunması amaçlanmıştır.
    Bu amaçla henüz suç işlenmese dahi, sadece suç işlemek amacıyla örgüt oluşturmuş olmaları nedeniyle örgüt mensubu faillerin cezalandırılması yoluna gidilmiştir. Bunun asıl nedeni suç işlemek için örgüt kurmanın, kamu barışı yönünden ciddi bir tehlike oluşturmasıdır. Kanun koyucu bu düzenleme ile öncelikle gelecekte işlenebilecek suçları engellemek istemiştir. Bu suçun mağduru ise; öncelikle kamu güvenliği ve barışını sağlamakla yükümlü olan devlet ve toplumu oluşturan bireylerdir. TCK"nın 220. maddesi kapsamında bir örgütün varlığından söz edebilmek için; en az üç kişinin, suç işlemek amacıyla hiyerarşik bir ilişki içerisinde, devamlı olarak amaç suçları işlemeye elverişli araç ve gerece sahip bir şekilde bir araya gelmesi gerekmektedir. Örgüt, soyut bir birleşme olmayıp, bünyesinde hiyerarşik bir ilişki barındırmaktadır. Bu hiyerarşik ilişki, bazı örgüt yapılanmalarında gevşek bir nitelik taşıyabilir. Oluşturulan bu ilişki sayesinde örgüt, mensupları üzerinde hâkimiyet tesis eden bir güç kaynağı niteliğini kazanmaktadır. Bu nedenle niteliği itibarıyla devamlılık arzeden örgütün varlığı için suç işlemek amacı etrafındaki fiilî birleşme yeterlidir. Buna karşın, kişilerin belirli bir suçu işlemek için bir araya gelmesi hâlinde ise örgüt değil, iştirak ilişkisi mevcuttur.TCK"nın 220. maddesi anlamında bir örgütten bahsedilebilmesi için;
    -Üye sayısının en az üç veya daha fazla kişi olması gerekmektedir.
    -Üyeler arasında gevşek de olsa hiyerarşik bir bağ bulunmalıdır. Örgütün varlığı için soyut bir birleşme yeterli olmayıp, örgüt yapılanmasına bağlı olarak gevşek veya sıkı bir hiyerarşik ilişki olmalıdır.
    -Suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşme yeterli olup, örgütün varlığının kabulü için suç işlenmesine gerek bulunmadığı gibi işlenmesi amaçlanan suçların konu ve mağdur itibariyle somutlaştırılması mümkün olmakla birlikte, zorunluluk arz etmemektedir. Örgütün faaliyetleri çerçevesinde suç işlenmesi halinde, fail, örgütteki konumuna göre, üye veya yönetici sıfatıyla cezalandırılmasının yanında, ayrıca işlenen suçtan da cezalandırılacaktır.
    -Örgüt niteliği itibariyle devamlılığı gerektirdiğinden, kişilerin belli bir suçu işlemek veya bir suç işlemek için bir araya gelmesi halinde, örgütten değil ancak iştirak iradesinden söz edilebilecektir.
    -Amaçlanan suçları işlemeye elverişli, üye, araç ve gerece sahip olunması gerekmektedir.
    Yukarıda belirtildiği üzere kanunların suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli yapılara suç örgütü denmektedir. Suç örgütü kurma ve yönetme ile örgüte üye olma suçları yönünden suç örgütünün işlemeyi amaçladığı suç ve/veya suçların en azından hazırlık hareketi ile ilgili ciddi bulgu, emare ve/veya delil olmalıdır. Suç örgütü kurma bağımsız bir suç kabul edildiğine göre, amacı olmayan bir örgütlenmede, suç örgütü bir veya birkaç amaçla suç işlemesi için kurulmalı ve suçların işlenmesine dair TCK’nın 220/1. maddesinde gösterilen unsurlar ile ilgili bulgulara ulaşılmalıdır. Suç işlemek için örgüt kurmada bir veya birkaç suç işlendikten sonra daha programlanmış suçları işlemek için örgüt devam eder. Örgüte iştirak eden failler işlenen suçtan dolayı iştirak gereği cezalandırılır, yani katkıda bulunana uygulanır. Örgüt kurucuları kendi başlarına veya başkaları ile anlaşma yapılmasını başlatandır. Faaliyeti ile örgütün doğmasına sebebiyet vermektedir. Örgüt yönetenler ise üst pozisyonda kollektif faaliyeti kısmen veya tamamen düzenleyen, koordine edenlerdir.
    Suç örgütü ile iştirak halinde suç işleme durumları zaman zaman birbirine karıştırılmaktadır. Oysa kişilerin bir suç işlemek için bir araya gelmelerinde iştirak iradesinden bahsedilir. İştirak ilişkisinde suç ortakları nazarında suçun, konu veya mağduru bakımından somutlaşması gerekir. Suç örgütünde ise işlenmesi amaçlanan suçların konu veya mağduru itibariyle somutlaştırılması zorunlu değildir. Suç örgütü kurmak, yönetmek ile örgüte üye olmak veya alt grup suçlar yönünden suç örgütünün işlemeyi amaçladığı suç ve suçların en azından hareketi ile ilgili ciddi bulgu, emare ve delillerin mevcut olması yeterlidir. Suç örgütü kavramının klişe, basmakalıp ve soyut cümlelerle belirlenip her eylemde uygulanması da isabetli olmaz. Her somut eylemin özelliklerinin birbirinden farklı olduğu ve ayrı değerlendirilmesinin gerektiği gözden uzak tutulmamalıdır.
    Sonuç olarak; 5237 sayılı TCK’nın 220. maddesinde düzenlenen “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçunun işlendiğinin ve örgütün varlığının kabul edilebilmesi için; üye sayısının en az üç kişi olması, üyeler arasında soyut bir birleşme değil gevşek de olsa hiyerarşik bir ilişkinin bulunması, suç işlenmese bile suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşmenin olması, niteliği itibariyle devamlılık göstermesi; örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından, amaçlanan suçları işlemeye elverişli olması gerekir.
    Bu hukuksal olgular ışığında somut olay irdelendiğinde, örgüt oluşturmak için sanıkların sayısı yeterli ise de, sanıklar arasında emir ve komuta zincirinin bulunmaması ile hiyerarşik bir ilişkinin tespit edilememesi, sanık ..."ın sanık ..."ın eşi, sanık ..."ın ise ..."ın kardeşinin eşi olduğu, diğer sanık ..."ın da bir dönem sanık ... ile birlikte aynı fırında çalıştığı, bu sanığın ... dışındaki sanıkları tanıdığına ve sanıklar Fatma ve Özdem ile birlikte aynı örgüt içinde birlikte hareket ettiğine dair delil bulunmadığı, sanıklar ... ve ....’ten her birinin farklı araçların satışına aracılık ettiği, tüm eylemlerde sanık ..."ın bulunduğu, sanıkların akrabalık ve arkadaşlık ilişkisi dışında hiyeraşik ve sürekli bir ilişki içerisinde bulunduklarına dair de bir delil bulunmadığı anlaşılmakla; sanıklara atılı suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve kurulan örgüte üye olmak suçlarının yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeksizin, sanıkların atılı suçlardan beraatları yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmolunması,
    Kanuna aykırı olup, sanıklar ... ve ... müdafiileri ile sanıklar ... ve ...’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 09/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi