16. Hukuk Dairesi 2015/278 E. , 2015/7953 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden ... vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 214 ada 27,25 ve 210 ada 18 parsel sayılı sırasıyla 15.753.79, 2.058.54 ve 844.86 yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanağının beyanlar hanesine 6831 sayılı Kanun"un 2/B maddesi uyarınca ... adına orman sınırı dışına çıkarılmıştır, 214 ada 27 ve 210 ada 18 parseller yönünden 1977 yılından beri ..."in kullanımındadır, üzerindeki zeytin ağaçları ..."e aittir, 214 ada 25 parsel yönünden ise 1975 yılından beri ..."in kullanımındadır, üzerindeki zeytin ağaçları ..."e aittir şerhi yazılarak zeytinlik vasfıyla ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... miras yoluyla gelen hakka dayanarak ve taşınmazların eşit paylaşılmasına rağmen daha fazla miktarda bölümün davalılar adına tespit edildiğini, taşınmazın kendi kullanımında bulunduğunu öne sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 210 ada 18, 214 ada 25 ve 27 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, belirlenen kesin süre içinde keşif giderleri yatırılmadığından söz edilerek ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen karar dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Taraflardan her biri, 3402 sayılı Kanun"un 36. maddesi gereğince, ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenecek avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. 3402 sayılı Kanun"un 36/1. maddeleri gereğince avans yükümlülüğünün yerine getirmemesi halinde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılacaktır. Bu durumda verilecek karar ise, davanın esasına ilişkin olup, taraflar arasında kesin hüküm oluşturacaktır. Ancak, 3402 sayılı Kanun"un 36. maddesinin uygulanabilmesi için ise; dosyanın keşfe hazır hale gelmesi gerektiği gibi, verilecek ara kararda yapılması öngörülen keşfin gün ve saatinin belirlenmesi zorunludur. Bundan sonra belirlenecek keşif günü ile ilgili ara kararında hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişi adayları, tanıklar ve teknik bilirkişilere verilecek ücretlerle vasıta parasının ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgiliye makul ve belirli bir süre tanınması, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da bilirkişi adayları ve tanıklara davetiye tebliğ edilip, arazi başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için yine uygun bir sürenin bulunmasına özen gösterilmesi gerekmektedir. Somut olayda; çekişmeli taşınmazlara ait kadastro tutanak asılları getirtilmemiş,bu halde dosya keşfe hazır hale getirilmeden ve kadastro mahkemesinde tutanak asılları olmaksızın davanın görülemeyeceği gözetilmeden davacı tarafa kesin süre verilmiştir. Öte yandan mahkemece belirlenen keşif giderlerinin 10.09.2014 gününe kadar mahkeme veznesine yatırılması istenilmiş, keşif günü olarak da 10.09.2014 günü belirlenmiştir.Belirlenen bu süreler esas alındığında keşif avansı süresinde yatırılsa dahi bilirkişi adayları ve tanıklara davetiye tebliğ edilip, arazi başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için makul bir sürenin belirlendiğinden söz edilemez. Her ne kadar mahkemece bir kısım bilirkişiler adına kolluk marifeti ile tebliğ yapılmış ise de kolluğun düzenlediği tebliğ belgesinde keşfe katılmamanın sonuçları bilirkişilere ihtar edilmediğinden usulüne uygun olduğu kabul edilemez. O halde mahkemece, dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra davacı tarafa keşif giderlerini yatırması için 3402 sayılı Yasa"nın 36. maddesi uyarınca yeniden yöntemine uygun ve makul bir süre verilmeli, ara kararı gereklerinin yerine getirilmesi durumunda mahallinde keşif yapılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Usulüne uygun olmayan ara karara dayanılarak yazılı gerekçeyle hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.100.00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz olunan taraftan alınarak duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı tarafa verilmesine, 16.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.