19. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3010 Karar No: 2018/4701
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/3010 Esas 2018/4701 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Elmalı İcra Ceza Mahkemesi, borçlunun ödeme şartını ihlal suçundan sanığın 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar vermiştir. Ancak, Elmalı Asliye Ceza Mahkemesi sanığın kararıyla ilgili itirazı reddetmiştir. Adalet Bakanlığı ise kanun yararına bozma istemi ile itirazda bulunmuştur. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise taahhüdün geçerli olmadığı gerekçesiyle mahkumiyet kararının kanun yararına bozulması için istekte bulunmuştur. Borçlunun taahhütnamesinde işleyen ve işleyecek faiz miktarının ayrı ayrı gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğu ve taahhüdün geçersiz olduğu sonucuna varılmıştır. Kararda, taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesidir.
19. Ceza Dairesi 2018/3010 E. , 2018/4701 K.
"İçtihat Metni"
Borçlunun ödeme şartını ihlâl suçundan sanık ..."ın, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair Elmalı İcra Ceza Mahkemesinin 29/03/2017 tarihli ve 2016/151 esas, 2017/55 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Elmalı Asliye Ceza Mahkemesinin 14/08/2017 tarihli ve 2017/214 değişik iş sayılı kararı aleyhine aleyhine Adalet Bakanlığının 15/03/2018 gün ve 94660652-105-07-11860-2017-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/03/2018 gün ve KYB.2018/22819 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu. Anılan ihbarnamede; Dosya kapsamına göre, 2004 sayılı Kanun"un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiğinden, 27/11/2016 tarihli taahhütnamede faiz olarak 4.536,99 Türk lirası belirtilmiş ise de, bu faizin hangi dönemleri kapsadığı, icra takibinin kesinleştiği tarihten taahhüt tarihine kadar işlemiş ve taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faiz olup olmadığı konusunda herhangi bir açıklık olmadığı, işleyen ve işleyecek faiz miktarının taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü; Şikayetçi-alacaklı ...’ın şikayet tarihinden sonra 12.01.2017 tarihinde Elmalı İcra Müdürlüğü’ne gelerek icra dosyasında son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat ettiğini beyan ettiği, ayrıca borçlu ...’ın taahhüt tarihi olan 27.01.2016 tarihinde sürelerden feragat etmek suretiyle icra takibini kesinleştirdiği bu nedenle taahhüt tarihi ile icra takibinin kesinleştiği tarihin aynı gün olduğu anlaşılmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, 18/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.