10. Hukuk Dairesi 2016/4068 E. , 2016/8616 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, tarafların vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, tarafların vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-)12.06.2004 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucunda sürekli iş göremezlik durumunda bulunan sigortalıya bağlanan gelir ve sarf edilen geçici iş göremezlik ödemeleri nedeniyle uğranılan Kurum zararının teselsülen tahsili istemine ilişkin açılan davada, mahkemece yapılan yargılama sonucunda, hükme esas alınan kusur raporunda, sigortalının %50, davalı işveren ... (...)’nin %25, dava dışı Jandarma aracını kullanan sürücünün %25, davalı ...’nın ise araç işleten olarak Jandarma aracını kullanan sürücünün kusurundan teselsülen sorumlu olduğu kabul edilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanaklarından 506 sayılı Yasa"nın 26/2. maddesinde; “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca sigortalıya veya hak sahibi kimselerine yapılan veya ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarları ile gelir bağlanırsa bu gelirlerinin 22. maddede belirtilen tarifeye göre hesaplanacak sermaye değerleri toplamı (Anayasa Mahkemesinin 23/11/2006 tarihli ve E:2003/10 K:2006/106 sayılı Kararı ile bu fıkrada geçen “sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere” bölümü iptal edilmiştir.) Kurumca işverene ödettirilir...İş kazası veya meslek hastalığı, 3. kişinin kasıt veya kusuru yüzünden olmuşsa, Kurumca bütün sigorta yardımları yapılmakla beraber zarara sebep olan 3. kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara Borçlar Kanunu hükümlerine göre rücû edilir.” düzenlemesine göre; davaya konu trafik iş kazasında kusurlu olanlar davacı Kurum"un rücû alacağından kusurları karşılığı sorumludur.
Sigortalının iş kazası veya meslek hastalığına uğramasına birden çok kişinin birlikte kusurlarıyla neden olmaları durumunda, anılan 50. ve 51. maddeler (6098 sayılı Kanunun 61. ve 62. maddeleri) gereğince teselsül hükümleri kapsamında bu kişilerin birlikte sorumlulukları vardır ve 146. maddeye (6098 sayılı Kanunun 62. maddesine) göre, kendi payından fazlasını ödeyenin diğer müteselsil borçlulara karşı rücû hakkı saklı kalmak kaydıyla, her bir borçlu yönünden kusurlarına karşılık gelen miktar ayrılmaksızın teselsül kurallarına göre sorumluluklarına karar verilmelidir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında davalı ...‘na kusur atfedilmemesi karşısında, 506 sayılı Yasa"nın 26. maddesinin kusura dayalı bir sorumluluk öngördüğü gözetilerek hakkında açılan davanın reddine, davacı Kurumun teselsüle dayanmasına istinaden davalı ...’nın %50 oranında kusurdan sorumluluğu gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, isabetsizdir.
3-) Kabule göre ise;
a) 6360 sayılı Kanun uyarınca il özel idarelerinin kapandığı, Kayseri ...’nin ...’na devredildiği, eldeki dava nedeniyele doğan borcun da ...’na devredildiğinin dosya kapsamından anlaşılmasına göre, karar başlığında davalı olarak ... yerine, İl Özel İdaresinin gösterilmesi,
b) Rücû davalarında faiz başlangıcı, gelirler yönünden onay, giderler yönünden sarf ve ödeme tarihleri olmasına karşın, Mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu, bir kısım kurum alacağı için ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi,
c) Davalı ...’nın harçtan muaf olmamasına rağmen, harçtan sorumlu tutulmaması isabetsizdir.
Mahkemenin, bu maddi ve hukuki olguları dikkate almaksızın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar vermiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin, bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalı ...’na iadesine, 26.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.